Şüphesiz kötü ahlak sirkenin balı bozduğu gibi ameli bozar. el-Kafi, 2/321/1 İmam Cafer-i Sadık (a.s)

Resulullah ( s.a.a.):

Resulullah ( s.a.a.):

"Ey insanlar, Allah'ın ayı bereket, rahmet ve mağfiret ile size doğru gelmekte; öyle bir ay ki Allah katında en üstün aydır. Onun günleri, en faziletli günler, geceleri, en faziletli geceler ve saatleri, en faziletli saatlerdir. Bu ayda siz, Allah'ın ziyafetine davet edilmiş ve Allah'ın değer verdiği kimselerden sayılmışsınız. Nefesleriniz bu ayda tesbih (zikir) ve uykunuz ibadet sayılır. Amelleriniz kabul ve duala-rınız icabet edilir. O hâlde doğru niyetler ve temiz kalplerle Allah'tan isteyin ki sizi bu ayın orucunu tutmaya ve kendi kitabını (Kur'ân'ı) okumaya muvaffak eylesin; zira hiç şüphesiz gerçek bedbaht (kim-seler), bu yüce ayda Allah'ın mağfiretinden mahrum kalan kimseler-dir. Bu ayda açlık ve susuzluğunuzla kıyamet gününün açlık ve susuz-luğunu hatırlayın. Fakir ve düşkünlerinize sadaka verin. Büyüklerinize saygılı ve küçüklerinize karşı şefkatli olun; yakınlarınıza sılayı rahim yapın; dilinizi koruyun gözlerinizi haram olan şeylere yumun ve kulaklarınızı haram olan şeylere tıkayın; halkın yetimlerine şefkatli davranın ki sizin yetimlerinize de şefkatli davranılsın; günahlarınız-dan Allah'a tövbe edin. Ve namaz vakitleri en faziletli vakitlerdir; o vakitlerde Allah, kullarına rahmet gözüyle bakar; O'nunla münacat ettiklerinde cevap verir; O'nu çağırdıklarında lebbeyk der ve O'na dua ettiklerinde icabet eder."

"Ey insanlar, canlarınız amellerinizin elinde rehindir. Onları istiğfar dileyerek kurtarın; sırtlarınız vizr u vebaliniz ile ağırlaşmıştır; uzun secdelerinizle onları hafifletmeye çalışın. Şunu bilin ki hiç şüp-hesiz, şanı yüce Allah, namaz kılan ve secde edenleri azap etmemeğe, insanlar Rabbü'l-Alemin'in huzurunda durup (hesap verecekleri) sıra-da onları korkutmamaya dair kendi izzetine ant içmiştir. Ey insanlar kim bu ayda mümin bir oruçluya iftar yemeği verirse, Allah katında bir köle azat etmenin sevabını alır ve geçmiş günahlarının bağışlan-masına vesile olur."

"Ya Resulallah, hepimizin buna gücü yetmiyor!" denilince, Resu-lullah (s.a.a) şöyle buyurdu:

"Bir yarım hurmayla da olsa cehennem ateşinden korunmaya çalışın. Bir içim suyla da olsa cehennem ateşinden korunmaya çalışın. Zira Allah-u Teâlâ bu azı yapan kimseye de aynı mükâfatı verir, eğer ondan fazlasına gücü yetmez ise."

"Ey insanlar, içinizden kim bu ayda ahlakını güzelleştirirse, bu, ayakların kaydığı günde sırattan (rahatlıkla) geçmesini sağlar."

"Kim bu ayda, eli altında olanlara (hizmetçilerine, ailesine, çoluk çocuğuna ve…) kolaylık sağlar ve yüklerini hafifletirse, Allah da onun hesabını hafifletir. Kim bu ayda (başkalarına karşı yapabileceği) şer ve kötülüklerinin önünü alırsa, Allah da onu, kendisini mülakat edeceği günde, ona karşı gazabının önünü alır. Kim bu ayda, bir yetime değer verir, ona ikram ederse, Allah da kıyamette ona değer verir, merhamet eder. Bu ayda yakınlarına sılayı rahimde bulunan kimseyi Allah, kendisini mülakat edeceği günde rahmetine kavuşturur, akrabalarıyla ilişkisini kesen kimseyi de Allah kıyamet gününde kendi rahmetinden mahrum kılar."

"Bu ayda, müstehap bir namaz kılanın Allah, cehennem ateşinden kurtuluşunu yazar. Kim bu ayda, farz bir namazı kılarsa, diğer aylarda kıldığı yetmiş farzın sevabını almış olur. Kim bu ayda, bana çok salât u selam ederse, terazilerin hafif olacağı günde Allah onun (amel) terazisini ağırlaştırır. Bu ayda Kur'ân'dan bir ayet okuyan kimse, diğer aylarda bir Kur'ân hatmetmenin sevabını alır."

"Ey insanlar, cennetin kapıları bu ayda açıktır; Rabbinizden isteyin ki, onları yüzünüze kapatmasın. Cehennem kapıları ise kapalıdır; Rabbinizden dileyin ki, onları sizin yüzünüze açmasın. Şeytanlar da bu ayda bağlanmışlardır; Rabbinizden dileyin ki onları size musallat etmesin…"