Allah azze ve celle katında namazdan daha sevimli bir amel yoktur; o halde namaz vaktinde sizi hiç bir dünya işi ondan alı koymasın.El-Hisal Şeyh Saduk, s.621 İmam Ali (a.s)

Caferî Mezhebi’nde İbadetler

Namaz Namaz, Allah’ın emridir. İslâm’ın temel ve büyük şartlarındandır. Na­maz, Allah’a bir yakarış olup, her Müslümanın ru­hî gıdasıdır ve âlemlerin Rabbi ile kulları ara­sında bir rabıtadır. Geçmiş ümmetlerde de namaz, dua ve Allah’a yakarış ve yöneliş var­dı. Hz. Muhammed ve O’nun Ehlibeyti namaz âşığı idiler. Hz. Resulullah (s.a.a) gecenin büyük bir...

Bazı Fıkhî İhtilaf Konuları

İslâm dini "inanç" ve "şeriat"ten (veya "varlık âlemini tanıma" ve "yapılması ve yapılmaması gerekenler"den) oluşur; buna usûl-i din ve fürû-i din de denir. Önceki konularda, birtakım ilkeler altında Şia inançlarını delilleriyle tanıdık. Yine Resulullah (s.a.a) ve Ehlibeyt'inin hadisleri konusunda Şia'nın görüşünü açıkladık. Şimdi kısaca Şia'nın fıkhî metoduna değinip bu...

Hadis, İçtihat ve Fıkıh

136.   İmamiyye Şia'sı, akaid ve ahkâmda, ister Şia'nın hadis kitaplarında olsun ve ister Ehlisünnet'in; güvenilir ve emin kişiler tarafından Hz. Resuli Ekrem'den (s.a.a) nakledilen hadislere uymaktadırlar. İşte bu nedenle Şia'nın fıkıh kitaplarında bazen Ehlisünnet kanalıyla nakledilen rivayetlere de istinad edilmiştir. (Şia'nın dirâyet ilminde, hadisler dört kısma ayrılırken, böyle hadislere...

Sahabenin Adaleti

130.    Hz. Resuli Ekrem'in (s.a.a) döneminde o hazrete iman eden ve O'nun huzurunda marifet edinen sahabesi, biz Şiîlerin yanında özel bir saygınlığa sahiptirler; ister Bedir, Uhud, Ahzab ve Huneyn savaşlarında şehadet şerbetini içenler ve ister Hz. Resuli Ekrem'in (s.a.a) vefatından sonra yaşayanlar olsun, onların tümü Hz. Resulullah'a (s.a.a) iman...

Bedâ

128.    Allah Teâlâ'nın insan hakkında iki türlü takdiri vardır: 1- Hiçbir şekilde değişmeyecek kesin takdiri; 2- Bazı şartlar olmayınca değişen ve yerini başka bir takdire bırakan muallâk takdir. Yukarıdaki kesin ilkeyi göz önünde bulundurarak, her ne kadar bazı İslâm fırkaları "bedâ" terimini kullanmaktan sakınsalar da, "bedâ" inancının, tüm Müslümanların icmalen kabul ettiği...

Tevessül

126.   İnsanoğlunun hayatı, her birinin kendine has etkileri olan tabiî araç ve gereçlerden yararlanmak üzerine kurulmuştur. Hepimiz susayınca su içer ve acıkınca yemek yeriz. Çünkü etkilemede bağımsız olduklarını kabul etmediğimiz takdirde tabiî gereçler vasıtasıyla ihtiyaçları gidermek tevhidin özüdür. Kur’ânı Kerim, Zulkarneyn'in sed yapmak için halktan yardım istediğini vurgulamaktadır: Siz bana...

Takiyye

124.    Kur’ânı Kerim'in öğretilerinden biri de, Müslüman bir kişinin inancını belirtmesi sonucu can, mal ve ırzının tehlikeye düşeceği durumlarda, inancını gizleme serbestisine sahip olmasıdır. Şeriat ıstılâhında bu işe "takiyye" denilmektedir. Takiyyenin caizliğinin şer'î kaynağına ilaveten akıl da hassas şartlarda onun gerekliliğine tanıklık etmektedir. Çünkü bir taraftan can, mal ve...

Bidat

123.    "Bidat", lügatte, failinin bir nevi kemalini gösteren, geçmişi olmayan yeni bir iştir; nitekim Allah Teâlâ'nın sıfatlarından biri "Bedî"dir: "(O,) göklerin ve yerin yaratıcısıdır."[1] "Bidat"in ıstılâhî anlamı ise insanın, dinde olmayan bir şeyi dine nisbet etmesidir; bidatin en kısa tanımı, "dinde olmayan bir şeyi dine sokmak"tır. Dinde bidat yaratmak büyük...

İman, Küfür, Bidat, Takiyye, Tevessül, Beda…

120.   İmanla küfrün sınırı önemli kelamî konulardandır. "İman", lügatte, tasdîk etmek ve "küfür" ise örtmek anlamındadır; dolayısıyla, -buğdayı yere gömen- çiftçiye de "kâfir" denilmektedir. Fakat akaid ve kelâm ilimlerinde "iman"dan maksat, Allah Teâlâ'nın birliğine, kıyamet gününe ve Hz. Resuli Ekrem'in (s.a.a) peygamberliğine inanmak anlamındadır. Elbette Hz. Resuli Ekrem'in (s.a.a)...

Ölümden Sonraki Hayat

103.   İlahî dinlerin tümü, ahiret yurduna inanmanın gerekliliğinde görüş birliği içerisindedirler. Bütün peygamberler, tevhide davet ederken mead ve ölümden sonraki hayattan bahsetmiş ve ahiret yurduna imanı, programlarının temeli kılmışlardır. Bu esas üzerine, kıyamete inanmak İslâm'a imanın temel rükünlerindendir. Mead konusu, her ne kadar Tevrat ve İncil'de -İncil'de daha açık...

On İkinci İmam

Zuhur ve Gaybet On İki İmam'ın her biri hakkında bahsetmek kitabımızın kapasitesinin dışındadır; ancak burada değinmemiz gereken tek şey, şimdi gaybet perdesinde olan ve bir gün Allah'ın izniyle zuhur ederek evrende genel adaleti hâkim kılacak olan Hz. Mehdi'nin (a.s) varlığına inanmaktır. Aşağıda bu konuyla ilgili birkaç ilkeye değineceğiz. 95.   Beşer tarihinin...

On İki İmam

İmamları iki yolla tanımamız mümkündür: a) Hz. Resuli Ekrem'in (s.a.a), Allah'ın emriyle belli bir kişinin imam olduğunu açıklamasıyla; b) Önceki imamın, sonraki imamın imametini açıklamasıyla. Şia'nın on iki imamının imameti her iki yolla ispatlanmıştır. Hem Hz. Resulullah (s.a.a) rivayetlere göre, onların imametini açıklamıştır ve hem de her imam, kendisinden sonraki imamı tanıtmıştır. Bu...

İmam’ın Masum Oluşu

92.   Bir önceki ilkede, imamın sadece ülkenin yönetimi ve onun sınırlarını korumakla uğraşacak normal bir önder olmadığını; onun, bunun dışında daha önce değindiğimiz diğer vazifeleri de olduğunu söyledik. Kur'ân'ın tefsiri, hükümlerin açıklanması, halkın itikadî sorularını cevaplamak, halkın inancında ve dinde her türlü tahrifin vuku bulmasını önlemek gibi bu önemli...

İmamet ve Hilâfet

Hz. Resuli Ekrem (s.a.a) İslâm dinini tebliğ edip bir Medine-i fazıla kurma noktasında 23 yıl zahmet çekip çaba harcadıktan sonra, hicretin on birinci yılının başlarında dünyadan göçtü. O hazretin vefatıyla, her ne kadar vahiy ve nübüvvet son bulup, artık hiçbir peygamber ve yeni bir din gelmeyecektiyse de, Hz. Resulullah'ın...

Resûlullah’ın Peygamberliğinin Özellikleri

Hz. Resuli Ekrem'in (s.a.a) davetinin birtakım özellikleri vardır; bunların en önemlileri dört tanedir. Biz üç ilkede bunlara değineceğiz: 77.   Hz. Resulullah'ın (s.a.a) dini ve daveti evrenseldir; belli bir kavim veya bölgeye has değildir; nitekim Kur'ân şöyle buyuruyor: Biz seni ancak bütün insanlara müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.[1] Yine buyuruyor ki: (Ey Muhammed), biz...

Kur’ânı Kerim ve Resulullah’ın (s.a.a) Peygamberliğinin Delilleri

74.   Belirti ve nişaneleri bir araya toplamak -daha önce de dediğimiz gibi- peygamberlerin iddialarını doğrulayabilecek şeylerdendir. Burada kısaca, İslâm peygamberinin davasının doğruluğuna delâlet eden belirtilere değinmek istiyoruz. Bu belirtiler şunlardan ibarettir: a) Hz. Resuli Ekrem'in (s.a.a) Geçmişi: Kureyş halkı, Hz. Resulullah'ı (s.a.a), peygamberliğe seçilmeden önce onu "Muhammedü'l-Emîn" diye çağırıyor ve...

Kur’ânı Kerim veya Ebedî Mucize

Kesin ve tartışmasız tarih, Hz. Peygamber'in (s.a.a), davetini çeşitli mucizelerle söz konusu ettiğine tanıklık etmektedir. Fakat Hz. Resulullah (s.a.a), bu mucizeler arasından, özellikle birinin üzerinde -ki gerçekte bu, O hazretin ebedî mucizesidir- durmuştur: O da Kur’ânı Kerim'dir. Hz. Resulullah (s.a.a) bu semavî kitapla peygamberliğini ilan ederek insanlara meydan okumuş, getirebilirlerse...

Peygamberlerin Masum Oluşu

62. İlke Masumiyet korunmak anlamında olup peygamberler hakkında şu mertebeleri vardır: a) Vahyi alma, koruma ve tebliğ etme konusunda masumiyet; b) Günah ve kusurdan masumiyet; c) Kişisel ve toplumsal konularda hata ve yanlışlıktan masumiyet. Birinci merhalede peygamberlerin masum oldukları ittifak konusudur; çünkü bu merhalede her türlü hata ve yanlışlık, halkın güvenini sarsar ve artık...

Vahiy ve Nübüvvet

60.   Bir önceki ilkede, gerçek peygamberle sahte peygamberlik iddiasında bulunanları tanımanın yollarını açıkladık. Şimdi "vahiy" diye adlandırılan peygamberlerin gayb âlemiyle bağlantı kurdukları yolu inceleyelim. Peygamberlerle gayb âleminin en önemli irtibat yollarından olan "vahiy", beşer aklının veya içgüdüsünün ürünü değildir; aksine Allah Teâlâ'nın, mesajlarını beşere ulaştırmaları için peygamberlere verdiği özel bir...

Peygamberleri Tanımanın Yolları

56.   İnsanoğlunun fıtratı, delil olmaksızın hiçbir iddiayı kabul etmemeyi gerektirmektedir. Dolayısıyla, delilsiz bir iddiayı kabul eden kimse insanî fıtratının aksine davranmış olur. Peygamberlik iddiası beşer için en büyük iddiadır ve doğal olarak böyle büyük bir iddiayı ispatlamak için sağlam ve kesin delilin sunulması gerekir. Bu delil aşağıdaki şu üç...

Kur’ân ve Peygamberliğin Gerekliliği

55.   Bir önceki ilkede aklın hükmüyle peygamberlerin gönderilmesinin gerekli olduğunu öğrendik. Şimdi peygamberliğin hedeflerini göz önünde bulundurarak, Kur’ânı Kerim ve rivayetler açısından gerekliliğini inceleyelim. Ama Kur'ânı Kerim'in bu meseleye bakışının da aklî bir tahlil olduğunu unutmamak gerekir. Kur’ânı Kerim, peygamberlerin gönderilmesinden izlenen hedefin şunlar olduğunu bildirmektedir: 1- Tevhid temellerini sağlamlaştırmak ve...