Hiçbir beklenti içinde olmaksızın sadaka veriniz. Zira beklenti içinde olmak sevabı yok eder. Tenbih’ul Havatir, 2/120 Hz. Muhammed (s.a.a)

Hayvana Dönüşme

Hayvana Dönüşme

Soru

Kur’an- ı Kerim’de de işaret edildiği üzere, bazı insanların hayvana dönüşmesi nasıl olmuştur? Acaba şu an yeryüzünde bulunan hayvanlar, hayvana dönüşmüş olan insanlar mıdır?

Kısa Cevap

“Mesh” sözlükte, bir şekilden daha kötü bir şekle dönüşme anlamına gelmektedir. Kur’an ve hadis terminolojisinde ise bazı günahkâr (bazı özel günahlara sahip) kimselere ve ümmetlere nazil olan bir çeşit azaptır.

Mesh olan insanlar hayvan (maymun, domuz vb.) şeklindedirler. Yani işlemiş olduğu günahın hayvansal şekli, bu dünyada onun insanî şeklinin üzerine giydirilmektedir ve mesh olan insana veya başka bir tabirle, hayvan kılıklı insan şekline dönüşmektedir.

Kur’an müfessirlerinin birçoğu, Kur’an-ı Kerim’de geçen meshi gerçek mesh olarak bilmektedirler; yani günahkâr kimse gerçekten hayvan şekline dönüşmektedir. Ama bazı Ehl-i Sünnet müfessirleri bu çeşit meshi, insanın içyapısında olan mesh olarak bilmektedirler; yani günahkâr kimse hayvan şekline dönüşmemekte ama bu hayvansal kişiliğe sahip olmaktadır. Bir gurup insanın mesh olmalarının sebebi, onların işlemiş oldukları günahlar ve bu yüzden diğerlerine ibret olmaları içindir. Rivayetlerden mesh olan kimselerin birkaç gün sonra yok oldukları anlaşılmaktadır ve günümüzde olan hayvanlar, mesh olan insanların soyundan değil, kendi asıl hayvanî soylarındandırlar.

Ayrıntılı Cevap

“Mesh” sözlükte, bir şekilden daha kötü bir şekle dönüşme anlamına gelmektedir.[1] Ama Kur’an-ı Kerim ve İslam öğretilerinde Allah-u Teâlâ’nın, geçmiş ümmetler ve insanların bazılarına uyguladığı mucizevî bir çeşit azaptır. Bu mucizenin etkisi, insanların uyarılması ve onların günahkârların kötü sonunu görerek ibret almalarıdır.[2]

Aşağıdaki sorulara verilecek olan cevaplar konuyu daha fazla aydınlatacaktır:

1. Mesh Nedir ve Nasıl Olmaktadır?

İnsan şeklinden hayvan şekline dönüşmeye mesh denmektedir. İnsanlar iyi bir ameli sürekli tekrarlamaları sonucunda melekûti şekillerden birisini kazanmaktadırlar.[3] Yani yapmış olduğu iyi ameller sonunda, insan melekût âlemine doğru hareket etmektedir ve bunun tam tersi kötü ve beğenilmeyen işleri yapması sonucunda, bu beğenilmeyen amelin melekesini kazanmaktadır. Birçok ahlâkî rivayette, sinirlilik ateşe benzetilmiştir.[4] Aynı şekilde Kur’an-ı Kerim’de yetim malının yenmesi ateşe benzetilmektedir.[5] Bunlar teşbih değildir; hak kitaplar ve peygamberlerin açıkladığı üzere, günahların hakikatidir.

Sonuç olarak, eğer bir kimse günahlara gömülmüş ise, bu günahların hakikati ve aslı onun nefsinde bir meleke haline gelebilir ve hatta bu melekeyle kıyamet günü haşr olabilir. İmam Bâkır’dan (a.s) nakledilen bir hadiste şöyle buyurmaktadır:

“Her kim Allah’ı ve O’nun resulünü yalanlarsa, kıyamet günü kabirlerinden maymun ve domuz şeklinde çıkacak ve bu şekilde haşr olacaklardır.” [6]

Diğer bir taraftan ise, nefsî şekil ve hakikatlerin, tıpkı ahirette somut hale geldikleri gibi dünyada da bâtının zahire ve açığa dönüşmeyeceğine ve somut hale gelmeyeceğine dair hiçbir delil yoktur.[7]

Mesh konusunda, insan hayvana dönüşmemektedir, aksine insanın insanî şeklinin üzerine hayvansal şekil giydirilmektedir. Sonuç olarak mesh olan kimse, bir insandır ve insaniyet özelliğini kaybetmemektedir.[8]

Bu konuyu diğer başka deliller de onaylamaktadır. Önceden de söylediğimiz gibi mesh, bir gurup günahkâr insana azap etmek içindi. Peygamber (s.a.a) şöyle buyurmaktadır:

“Yüce Allah, bazı ümmetleri peygamberlerden sonra onların yerine gelen vasilere ve imamlara itaat etmedikleri için mesh etmiştir.” [9]

Onların ilahi azaba uğramaları için, önce kendi insanlıklarını idrak etmeleri gerekmekte ve sonra hayvan şekli onlara giydirilmelidir. Eğer mesh edildikten sonra insan olduklarının farkında olurlar ama kendilerini domuz veya maymun şeklinde görürlerse, azap edilmiş olurlar.

Bu konuda İmam Rıza (a.s) şöyle buyurmaktadır.

“Yüce Allah, mesh olan kimseleri insanlara ibret vesilesi kıldı ve bazı kimselerin asıl hilkat şekillerinde değişiklik olması ve bu mesh olunmada da insana benzerliğin olması, bunların gazaba uğramış insanlar olduklarının anlaşılması içindir.”[10]

Yani hem kendileri insan olduklarının farkındadırlar ve hem de diğerleri onların insan olduklarını anlamaktadırlar ve bu mesh, onların insani şekillerinin üzerinde gerçekleşmiştir.

İmam Zeynelabidin’den (a.s) gelen bir rivayette şöyle geçmektedir:

“Yüce Allah, Yahudileri cumartesi günündeki avlanma yasağına uymayarak işledikleri günahlarından dolayı onları maymuna dönüştürmüştür. “İçinizden cumartesi günü azgınlık edip de, bu yüzden kendilerine: Aşağılık maymunlar olun! Dediklerimizi elbette bilmektesiniz.”[11] Etraf şehirlerde olan müminlerden bazıları onları görmek için geldiler. Bu günahkârları tanıyan müminlerden bazıları, onların değişmiş şekillerini görünce onları yine de tanıdılar ve şöyle sordular: Sen filanın oğlu filan değil misin? O maymuna dönüşen kimse de ağlar halde başını sallayarak cevap vermekteydi.”[12]

2. Acaba Meshin (Hayvana Dönüşmenin) Çeşitleri Var mıdır?

Müfessirlerin çoğu, Kur’an-ı Kerim’deki maymun ve domuza dönüşen kimseler hakkındaki meshi, gerçek mesh olarak bilmektedirler. Yani şahıs gerçekten maymun veya domuz şekline dönüşmüştür. Ama şeyh Muhammed Abduh ve diğerleri gibi Ehl-i Sünnet müfessirlerinden az bir gurup Kur’an-ı Kerim’de geçen bu meshi, insanın kişiliğinde olan bir mesh bilmektedirler. Örneğin Kur’an-ı Kerim’deki şu âyette:

“Tevrat’la yükümlü tutulup da onunla amel etmeyenlerin durumu, ciltlerce kitap taşıyan merkebin durumu gibidir.”

Burada muhatap olunan kimse merkep şekline dönüşmemiştir ama bu yapıya sahiptir.[13]

3. Mesh Olan Kimseler, O Mesh Olmuş Şekillerinde de Türlerini Devam Ettiriyorlar mıydı ve Günümüze Kadar Gelmişler midir?

Bu sorunun cevabı pozitif ilimler ve genetik bilimin dışındadır ve bu ilimler aslında bu gibi konuları ispatlama gücüne sahip değillerdir. Çünkü eğer mesh olan insanlar baki kalmış olsalar diğer maymunlara benzeyen bir maymun şeklinde olacaklardır ve eğer bazı maymunlar arasında da bazı farklılıkların olduğu ispatlansa dahi bu, mesh olan kimselerin neslinin devam ettiğine dair delil olamaz.

Ehl-i Beyt’ten (a.s) gelen rivayetlerde bu konuya işaret edilmiştir. İmam Hüseyin (a.s) şöyle buyurmaktadır:

“Mesh olan kimseler üç güne kadar hayattaydılar. Sonra Yüce Allah yağmur ve rüzgâr göndererek onların hepsini denize döktü ve üç günden sonra mesh olan hiç kimse kalmadı. Günümüzde gördüğünüz onlara benzeyen bu hayvanlar ise sadece onlara benzemektedirler ve onların kendisi veya onların nesillerinden değildirler.” [14]

Bazı rivayetlerde köpek, domuz ve maymunların etlerinin yenmemesinin sebebi olarak, onların mesh edildikleri geçse de, bu hayvanlar onların neslinden gelmemektedirler. Asıl maksat “Bu hayvanların etinde olan bazı zararlar ve insanların Allah-u Teâlâ’nın, bir grubu bu şekillere dönüştürerek azap etmesini ciddiye almaları ve bu sayede de bu tür hayvanlara karşı sevgi oluşmaması ve ilahi azabın küçümsenmemesinden dolayıdır.”[15]

–—


[1]     el-Müncid, “Mesh” kelimesi.

[2]     Daha fazla bilgi edinmek için şu kaynağa başvurabilirsiniz. el-Mizan, c. 1, s. 310 ve sonrası.

[3]     el-Mizan, c. 1, s. 311.

[4]     Mi’racu’s-Saadet, Gazaplanmanın yerilmesi bölümü, s. 172.

[5]     Nisa, 10. âyet.

[6]     Sefinetu’l-Bihar, c. 4, s. 377.

[7]     el-Mizan, c. 1, s. 311.

[8]     A.g.e.

[9]     Sefinetu’l-Bihar, c. 4, s. 376.

[10]    Nuru’s-Sakaleyn Tefsiri, c. 1, s. 86.

[11]    Bakara, 65. âyet.

[12]    Feyz, Molla Muhsin, Tefsir-i Sâfi, c. 1, s. 620.

[13]    Muğine, Muhammed Cevad, Tefsir-i Kaşif, c. 1, s. 121.

[14]    Feyz, Molla Muhsin, Tefsir-i Sâfi, c. 1, s. 620.

[15]    Sefinetu’l-Bihar, c. 4, s. 375.