“İnsan: “Ben öldüğümde mi diriltileceğim?” der. İnsan kendisi önceden bir şey değilken onu yaratmış olduğumuzu hatırlamaz mı?” Meryem, 66, 76ler

İlk Ayet ve İlk Sure

İlk Ayet ve İlk Sure

Soru

Allah Resulü’ne (s.a.a) nazil olan ilk ayet ve ilk tam sure hangileridir?

Cevap

Hz. Peygamber’e (s.a.a) inen ilk ayet ve ilk sure hakkında üç farklı görüş bulunmaktadır:

1- Bazılarına göre; Alak suresinin ilk üç yahut ilk beş ayeti nazil olan ilk ayetlerdir ve bu ayetler peygamberliğin bildirildiği anda nazil olmuştur. Cebrail nazil olarak Hz. Muhammed’i (s.a.a) peygamber olarak çağırdığında şu ayetleri okumuştur:

“Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı bir aşılanmış yumurtadan yarattı. Oku! Rabbin, en büyük kerem sahibidir. O Rab ki kalemle (yazmayı) öğretti. İnsana bilmediğini öğretti.”[1]

İmam Sadık’tan (a.s) nakledilen bir rivayette şöyle buyrulmuştur: “Peygamber’e (s.a.a) nazil olan ilk ayetler ‘Yaratan Rabbinin adıyla oku!’ (Alak suresi) ayetleridir ve en son nazil olan ayetler ise ‘Allah’ın yardımı ve zaferi geldiğinde’ (Nasr suresi) ayetleridir.” [2]

2- Bir grup âlime göre ise; Müddessir suresi Peygamber’e nazil olan ilk suredir. İbn-i Seleme diyor ki: “Cabir b. Abdullah Ensari’den hangi ayet ve surenin ilk olarak nazil olduğunu sordum, Oda bana ‘Müddessir suresi’ dedi. Öyleyse Alak suresinin ilk ayetleri ne zaman nazil oldu? Diye sorunca, cevaben Peygamber’den şunları nakletti: “Bir müddet Hira mağarasında kaldım dağdan inip ovanın ortasına doğru geldiğimde bir ses duydum, etrafa baktım ama bir şey göremedim, sonra başımı göğe kaldırdım ve biranda Onu (Cebrail’i) gördüm. Titremeye başladım, hemen eve giderek Hatice’den üzerimi örtmesini istedim. O esnada “Ey bürünüp sarınan (Resulüm)! Kalk ve (insanları) uyar. Sadece Rabbini büyük tanı. Elbiseni tertemiz tut. Kötü şeyleri terk et”[3] ayetleri nazil oldu.” [4]

Bu hadise dayanarak bazı âlimler vahyin Müddessir suresiyle başladığını ve ilk surenin de o olduğunu söylemişlerdir. [5] Lakin eğer dikkat edilirse rivayetin metninde ilk nazil olan surenin Müddessir suresi olduğuna dair herhangi bir ifade bulunmamaktadır. Bu şekilde değerlendirme sadece Cabir’in kendisine aittir. Bu olayın fetret döneminden sonra olması mümkündür, çünkü Kuran ilk nazil olmaya başladıktan sonra üç yıl boyunca hiç nazil olmadı. Bu sözümüzü ispatlayan hadis ise şudur: Cabir İbn-i Abdullah Ensari’den nakledilen bir rivayette Peygamber (s.a.a) fetret döneminden bahsederek şöyle buyurdu: “Yoluma devam ederken, birden gökyüzünden gelen bir ses duydum ve başımı kaldırdım, Hira mağarasına gelen meleği gördüm. Onu görünce ürperdim, dizlerimin üzerine çöktüm. Sonra yolumdan dönerek eve gelip ‘beni örtün’ dedim. Örtündükten sonra “Ey bürünüp sarınan (Resulüm)! Kalk ve (insanları) uyar. Sadece Rabbini büyük tanı. Elbiseni tertemiz tut. Kötü şeyleri terk et.” ayeti nazil oldu. Bu ayetlerin nazil olmasından sonra vahiy kesintiye uğramadan devam etti.” [6]

3-Bazıları da Fatiha suresini nazil olan ilk sure olarak kabul etmişlerdir. Bu hususta Zamahşeri şöyle diyor: “Müfessirlerin çoğu nazil olan ilk surenin Fatiha suresi olduğu kanaatindedirler.” Allâme Tabersi, üstat Ahmet Zahit’ten İzah adlı eserinde, Sait b. Müseyib’ten, o da Emir-el müminin Ali’den (a.s) şöyle nakletmektedir: “Peygamber’den Kuran’ı okumanın sevabının ne olduğunu sordum. O da, bütün surelerin sevap ve faziletini iniş sırasına göre bana açıkladı. Mekke’de nazil olan ilk surenin Fatiha suresi daha sonra Alak ve ardından da Kalem suresi olarak kabul etti.”[7]

Aslına bakılırsa çok farklı gözken bu üç görüşü ortak bir görüş halinde birleştirip sunmak mümkündür. Herkesin kabul ettiği gibi Alak suresini ilk üç veya beş ayeti kesinlikle bisetin başlangıcıyla nazil olmuştur. Sonrada Müddessir suresinden birkaç ayet nazil oldu. Resulullah’a tam olarak inen ilk sure de Fatiha suresidir, bu hususta görüş birliği vardır, daha sonra Müddessir suresinin birkaç ayeti nazil olmuştur, fakat Peygamber’e tümüyle birden nazil olan ilk sure Fatiha suresidir. Alak veya Müddessir suresinin ilk ayetleri nazil olduğunda belli bir sure ismi altında nazil olmamışlardır, bu surelerin geriye kalan diğer ayetlerinin nazil olmasıyla sahip oldukları isim verilmiştir.

Dolayısıyla ilk inen surenin Fatiha suresi olduğunu söylememizin hiçbir sakıncası yoktur, zaten bu münasebetle Fatihatu’l-Kitap unvanı verilmiştir. Bu surenin namazda okunmasının farz kılınmış olması, haiz olduğu önemi göstermektedir, nitekim onu Kuran’la eş değer kılmaktadır. Yüce Allah şöyle buyuruyor:

“Andolsun, biz sana tekrarlanan yedi ayeti ve yüce Kuran’ı verdik.”[8]

Hadislerde tekrarlanan yedi ayetten maksadın Fatiha suresi olduğu buyrulmuştur, zira bu sure yedi ayetten oluşmakta ve ayetleri kısa olduğundan tekrarlanmakta ve her namazda en az iki defa okunmaktadır.

Öyleyse, iniş sırasına göre sureleri ele alırsak ilk sure Alak, beşinci sure Fatiha’dır, ama kâmil olarak inen sureyi ölçü olarak alırsak, o zaman Fatiha suresidir.

–—


[1]     Alak, 1-5.

[2]     Usul-i Kâfi, c. 2, s. 628. Uyun-u Ahbar-ur- Rıza, c. 2, s. 6. Biharu’l-Envar, c. 92, s. 39.

[3]     Müddessir, 1-5.

[4]     Sahih-i Müslim, c. 1, s. 99. Müsned-i Ahmed b. Hanbel, c. 3, s. 306.

[5]     Bkz. el-Burhan, Zerkeşi, c. 1, s. 206.

[6]     Sahih-i Buhari, c. 1, s. 4. Sahih-i Müslim, c. 1, s. 98.

[7]     Mecmau’l-Beyan, c. 10, s. 405, el-Keşşaf, c. 4, s. 775.

[8]     Hicr, 87.