Cahili sadece ifrat ve tefrit halinde görürsün.Bihar’ul-Envar, c. 1, s. 159 İmam Ali (a.s)

Tevessül Duası

Tevessül Duası

Muhsin Farahmand
Seyyid Mirdamad
Basem Kerbelayi
Mehdi Selahshor
Mehdi Samavati

Merhum Allame Meclisî şöyle nakleder: Bazı muteber kitaplarda Muhammed b. Babeveyh, Tevessül duasını masum Ehl-i Beyt İmam-larından rivayet etmiş ve “Bu duayı okuduğum her işte, kısa zaman içerisinde hacetim reva oldu” demiştir. Bu dua şöyledir:

بِسْمِ اللهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِ
اَللَّـهُمَّ اِنِّى اَسْـاَلُكَ وَ اَتَـوَجَّـهُ اِلَيْكَ بِنَبِـيِّكَ نَبِـىِّ الرَّحْـمَةِ مُحَـمَّـدٍ صَـلَّى اللهُ عَلَـيْهِ وَ آلِـهِ

 

Bismillahirrahmanirrahim

Allahumme innî es’eluke ve eteveccehu iley-ke, bi-nebiyyike nebiyy’ir-rahmeti Muhammedin sallallahu aleyhi ve alih.

Anlamı:

Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla, Allah’ım! Ben, rahmet peygamberi Muham-med’i (ona ve Ehlibeyti’ne Allah’ın selamı ve rahmeti olsun) huzuruna vasıta ederek niyaz ediyor ve sana yöneliyorum.

 

يَا اَبَا الْـقَـاسِمِ يَا رَسُـولَ اللهِ يَا اِمَـامَ الرَّحْـمَـةِ يَا سَـيِّـدَنَا وَ مَـوْلاَنَا اِنَّا تَـوَجَّهْـنَا وَاسْـتَشْـفَعْـنَا و َتَـوَسَّلْـنَا بِـكَ اِلَى اللهِ وَ قَـدَّمْـنَاكَ بَـيْنَ يَـدَىْ حَاجَـاتِـنَا يَا وَجِيـهاً عِنْـدَ اللهِ اِشْـفَعْ لَـنَا عِنْـدَ اللهِ

 

Ya Ebe’l-Kasım, ya Rasulallah, ya imam’er-rahme, ya seyyidenâ ve mevlanâ, innâ tevec-cehnâ ve’steşfe’nâ, ve tevesselnâ bike ilallah ve gaddemnâke beyne yedey hâcâtinâ. Ya vecî-hen indellah, işfe’ lenâ indellah.

Anlamı:

Ya Eba’l-Kasım, ey Allah’ın resulü, ey rah-met önderi, ey efendimiz ve mevlamız! Ger-çekten biz seni vasıta ederek Allah’a yöneldik, şefaat diledik ve Allah’a yakınlaştık ve hacetle-rimizin verilmesi için seni önümüze aldık. Ey Allah katında şerefli olan şefaat eyle bize Allah indinde.

 

يَا اَبَا الْحَسَنِ يَا اَمِيـرَ الْـمُؤْمِـنِينَ يَا عَـلِىَّ بْنَ اَبِى طَالِبٍ يَا حُجَّـةَ اللهِ عَلَى خَلْـقِهِ يَا سَـيِّـدَنَا وَ مَـوْلاَنَا اِنَّا تَـوَجَّـهْنَا وَاسْـتَشْـفَعْنَا وَ تَوَسَّلْـنَا بِكَ اِلَى اللهِ وَ قَـدَّمْـنَاكَ بَـيْنَ يَدَىْ حَاجَاتِـنَا يَا وَجِيـهاً عِنْـدَ اللهِ اِشْـفَعْ لَـنَا عِنْـدَ اللهِ.

 

Ya Ebe’l-Hasan, ya Emire’l-Mu’minin, ya Ali’y-yebne Ebî Talib. Ya huccetallahi ala halgih, ya seyyidenâ ve mevlanâ, innâ teveccehnâ vesteş-fe’nâ ve tevesselnâ bike ilallah ve gaddemnâke beyne yedey hâcâtinâ. Ya vecîhen indellah, işfe’ lenâ indellah.

Anlamı:

Ya Eba’l-Hasan, ey Müminlerin Emiri, ey Ali b. Ebi Talib! Ey Allah’ın yaratıkları üzerin-deki hücceti, ey efendimiz ve mevlamız! Ger-çekten biz seni vasıta ederek Allah’a yakınlaş-tık ve hacetlerimizin kabulü için seni öne al-dık. Ey Allah katında şerefli ola, şefaat eyle bize Allah indinde.

 

يَا فَاطِـمَةَ الزَّهْـرَاءُ يَا بِنْتَ مُحَـمَّـدٍ يَا قُـرَّةَ عَـيْنِ الرَّسُولِ يا سَـيِّدَتَـنَا وَ مَوْلاَتَـنَا اِنَّا تَـوَجَّهْـنَا وَاسْتَشْـفَعْـنَا وَ تَوَسَّلْـنَا بِكِ اِلَى اللهِ وَ قَـدَّمْـنَاكِ بَيْنَ يَدَىْ حَاجَاتِـنَا يَا وَجِيـهَةً عِنْـدَ اللهِ اِشْـفَعِى لَنَا عِنْـدَ اللهِ.

 

Ya Fatimet’ez-Zehra, ya binte Muhammed, ya gurrate ayn’ir-rasûl, ya seyyidetenâ ve mevla-tenâ, innâ teveccehnâ vesteşfe’nâ, ve tevessel-nâ biki ilallah, ve gaddemnâki, beyne yedey hâ-câtinâ. Ya vecîheten indellah, işfeî lenâ indellah.

Anlamı:

Ey Fatımat’üz-Zehra, ey Hz. Muhammed’in (s.a.a) kızı, ey Peygamber’in gözünün nuru, ey seyyidimiz ve serverimiz! Gerçekten biz seni vasıta ederek Allah’a yöneldik, şefaat diledik ve Allah’a yakınlaştık;ve hacetlerimizin veril-mesi için seni öne aldık. Ey Allah katında şe-refli olan, şefaat eyle bize Allah indinde.

 

يَا اَبَا مُحَـمَّدٍ يَا حَسَنَ بْنَ عَـلِىٍّ اَيُّـهَا الْمُجْـتَبٰى يَا بْنَ رَسُولِ اللهِ يَا حُـجَّةَ اللهِ عَلَى خَلْـقِهِ يَا سَـيِّدَنَا وَ مَوْلاَنَا اِنَّا تَوَجَّـهْـنَا وَاسْـتَشْـفَعْنَا وَ تَوَسَّلْـنَا بِكَ اِلَى اللهِ وَ قَدَّمْـنَاكَ بَيْنَ يَدَىْ حَاجَاتِنَا يَا وَجِيهاً عِنْدَ اللهِ اِشْفَعْ لَنَا عِنْدَ اللهِ.

 

Ya Ebâ Muhammedin, ya Hasan’ebne Ali, eyyuh’el-Mucteba, yebne Rasulillah, ya hucce-tallahi ala halgih, ya seyyidenâ ve mevlanâ, innâ teveccehnâ vesteş-fe’nâ ve tevesselnâ bike ilal-lah ve gaddemnâke beyne yedey hâcâtinâ. Ya vecîhen indellah, işfe’ lenâ indellah.

Anlamı:

Ey Eba Muhammed, ey Hasan b. Ali, ey Müçteba, ey Peygamber’in torunu! Ey Allah’ın yarattıklarına hücceti olan, ey efendimiz ve mevlamız! Gerçekten biz seni vasıta ederek Allah’a yöneldik, şefaat diledik ve Allah’a ya-kınlaştık; ve hacetlerimizin verilmesi için seni öne aldık. Ey Allah katında şerefli olan, şefaat eyle bize Allah indinde.

 

يَا اَبا عَبْـدِاللهِ يا حُسَيْـنَ بْنَ عَلِىٍّ اَيُّـهَا الشَّـهِيدُ يَا بْنَ رَسُولِ اللهِ يَا حُجَّـةَ اللهِ عَلَى خَلْقِهِ يَا سَيِّـدَنَا وَ مَوْلاَنَا اِنَّا تَوَجَّهْـنَا وَاسْـتَشْـفَعْنَا وَ تَـوَسَّلْـنَا بِكَ اِلَى اللهِ وَ قَدَّمْـنَاكَ بَيْنَ يَدَىْ حَاجَاتِنَا يَا وَجِيـهاً عِنْـدَ اللهِ اِشْـفَعْ لَنَا عِنْـدَ اللهِ.

 

Ya Ebâ Abdillah, ya Huseyn’ebne Ali, eyyu-h’eş-şehîdu, yebne Rasulillah, ya huccetallahi ala halgih, ya seyyidenâ ve mevlanâ, innâ tevec-cehnâ vesteşfe’nâ ve tevesselnâ bike ilallah ve gaddemnâke beyne yedey hâcâtinâ. Ya vecîhen indellah, işfe’ lenâ indellah.

Anlamı:

Ey Eba Abdillah, ey Hüseyin b. Ali, ey şehid ve ey Peygamber’in torunu! Ey Allah’ın yarattıklarına hücceti olan, ey efendimiz ve mevlamız! Gerçekten biz seni vasıta ederek Allah’a yöneldik, şefaat diledik ve Allah’a ya-kınlaştık;ve hacetlerimizin verilmesi için seni öne aldık. Ey Allah katında şerefli olan, şefaat eyle bize Allah indinde.

 

يَا اَبَا الْحَسَنِ يَا عَلِىَّ بْنَ الْحُسَيْـنِ يَا زَيْنَ الْعَابِدِينَ يَا بْنَ رَسُولِ اللهِ يَا حُجَّـةَ اللهِ عَلَى خَلْـقِهِ يَا سَيِّـدَنَا وَ مَوْلاَنَا اِنَّا تَوَجَّـهْـنَا وَاسْـتَشْـفَعْنَا وَ تَوَسَّلْـنَا بِكَ اِلَى اللهِ وَ قَـدَّمْـنَاكَ بَيْنَ يَدَىْ حَاجَاتِنَا يَا وَجِيـهاً عِنْـدَ اللهِ اِشْـفَعْ لَنَا عِنْـدَ اللهِ.

 

Ya Ebe’l-Hasan, ya Ali’yyebne’l-Huseyn, ya Zeynelabidin, yebne Rasulillah, ya huccetallahi ala halgih, ya seyyidenâ ve mevlanâ, innâ tevec-cehnâ vesteşfe’nâ ve tevesselnâ bike ilallah ve gaddemnâke beyne yedey hâcâtinâ. Ya vecîhen indellah, işfe’ lenâ indellah.

Anlamı:

Ey Eba’l-Hasan, ey Ali b. Hüseyin, ey Zey-nelabidin, ey Peygamber’in torunu! Ey Allah’ın yarattıklarına hücceti olan, ey efendimiz ve mevlamız! Gerçekten biz seni vasıta ederek Allah’a yöneldik, şefaat diledik ve Allah’a ya-kınlaştık ve hacet-lerimizin verilmesi için seni öne aldık. Ey Allah katında şerefli olan, şefaat eyle bize Allah indinde.

 

يَا اَبَا جَعْـفَرٍ يَا مُحَـمَّدَ بْنَ عَلِىٍّ اَيُّـهَا الْبَاقِرُ يَا بْنَ رَسُولِ اللهِ يَا حُجَّـةَ اللهِ عَلَى خَلْـقِهِ يَا سَيِّـدَنَا وَ مَوْلاَنَا اِنَّا تَوَجَّهْـنَا وَاسْـتَشْـفَعْنَا وَ تَوَسَّلْـنَا بِكَ اِلَى اللهِ وَ قَـدَّمْـنَاكَ بَيْـنَ يَدَىْ حَاجَاتِـنَا يَا وَجِيـهاً عِنْـدَ اللهِ اِشْـفَعْ لَنَا عِنْـدَ اللهِ.

 

Ya Ebâ Cafer, ya Muhammed’ebne Ali, eyyu-he’l-Bâgiru, yebne Rasulillah, ya huccetallahi ala halgih, ya seyyidenâ ve mevlanâ, innâ tevecceh-nâ vesteşfe’nâ ve tevesselnâ bike ilallah ve gad-demnâke beyne yedey hâcâtinâ. Ya vecîhen indellah, işfe’ lenâ indellah.

Anlamı:

Ey Eba Cafer, ey Muhammed b. Ali, ey İmam Bakır, ey Peygamber’in torunu! Ey Al-lah’ın yarattıklarına hücceti olan, ey efendimiz ve mevlamız! Gerçekten biz seni vasıta ederek Allah’a yöneldik, şefaat diledik ve Allah’a ya-kınlaştık ve hacetlerimizin verilmesi için seni öne aldık .Ey Allah katında şerefli olan, şefaat eyle bize Allah indinde.

 

يَا اَبَا عَبْـدِ اللهِ يَا جَعْـفَرَ بْنَ مُحَـمَّدٍ اَيُّـهَا الصَّادِقُ يَا بْنَ رَسُولِ اللهِ يَا حُجَّـةَ اللهِ عَلَى خَلْـقِهِ يَا سَيِّـدَنَا وَ مَوْلاَنَا اِنَّا تَوَجَّهْـنَا وَاسْـتَشْـفَعْنَا وَ تَوَسَّلْـنَا بِكَ اِلَى اللهِ وَ قَـدَّمْـنَاكَ بَيْـنَ يَدَىْ حَاجَاتِنَا يَا وَجِيـهاً عِنْـدَ اللهِ اِشْـفَعْ لَنَا عِنْـدَ اللهِ.

 

Ya Ebâ abdillah, ya Cafer’ebne Muhammed, eyyuh’es-Sadigu, yebne Rasulillah, ya huccetal-lahi ala halgih, ya seyyidenâ ve mevlanâ, innâ teveccehnâ vesteşfe’nâ ve tevesselnâ bike ilal-lah ve gaddemnâke beyne yedey hâcâtinâ. Ya vecîhen indellah, işfe’ lenâ indellah.

Anlamı:

Ey Eba Abdillah, ey Cafer b. Muhammed, ey İmam Sadık, ey Peygamber’in torunu! Ey Allah’ın yarattıklarına hücceti olan, ey efendi-miz ve mevlamız! Gerçekten biz seni vasıta ederek Allah’a yöneldik, şefaat diledik ve Alla-h’a yakınlaştık ve hacetlerimizin verilmesi için seni öne aldık. Ey Allah katında şerefli olan, şefaat eyle bize Allah indinde.

 

يَا اَبَا الْحَسَنِ يَا مُوسَى بْنَ جَعْـفَرٍ اَيُّـهَا الْكَاظِمُ يَا بْنَ رَسُولِ اللهِ يَا حُجَّـةَ اللهِ عَلَى خَلْـقِهِ يَا سَيِّـدَنَا وَ مَوْلاَنَا اِنَّا تَـوَجَّهْـنَا وَاسْـتَشْـفَعْـنَا وَ تَوَسَّلْـنَا بِكَ اِلَى اللهِ وَ قَـدَّمْـنَاكَ بَيْـنَ يَدَىْ حَاجَاتِـنَا يَا وَجِيـهاً عِنْـدَ اللهِ اِشْـفَعْ لَنَا عِنْدَ اللهِ.

 

Ya Ebel-Hasan, ya Muse’bne Cafer, eyyuhe’l-Kazimu yebne Rasulillah, ya huccetallahi ala halgih, ya seyyidenâ ve mevlanâ, innâ tevecceh-nâ vesteşfe’nâ ve tevesselnâ bike ilallah ve gad-demnâke beyne yedey hâcâtinâ. Ya vecîhen indellah, işfe’ lenâ indellah.

Anlamı:

Ey Eba’l-Hasen, ey Musa b. Cafer, ey İmam Kâzım, ey Peygamber’in torunu! Ey Allah’ın yarattıklarına hücceti olan, ey efendimiz ve mevlamız! Gerçekten biz seni vasıta ederek Allah’a yöneldik, şefaat diledik ve Allah’a ya-kınlaştık ve hacetlerimizin verilmesi için seni öne aldık. Ey Allah katında şerefli olan, şefaat eyle bize Allah indinde.

 

يَا اَبَا الْحَسَـنِ يَا عَلِىَّ بْنَ مُوسىٰ اَيُّـهَا الرِّضَا يَا بْنَ رَسُولِ اللهِ يَا حُجَّـةَ اللهِ عَلَى خَلْـقِهِ يَا سَـيِّـدَنَا وَ مَوْلاَنَا اِنَّا تَـوَجَّهْـنَا وَاسْتَشْـفَعْنَا وَتَـوَسَّلْـنَا بِكَ اِلَى اللهِ وَ قَـدَّمْـنَاكَ بَيْـنَ يَدَىْ حَاجَاتِـنَا يَا وَجِيـهاً عِنْـدَ اللهِ اِشْـفَعْ لَنَا عِنْدَ اللهِ.

 

Ya Ebe’l-Hasan, ya Ali’yyebne Musa, eyyu-he’r-Rizâ, yebne Rasulillah, ya huccetallahi ala halgih, ya seyyidenâ ve mevlanâ, innâ tevecceh-nâ vesteşfe’nâ ve tevesselnâ bike ilallah ve gad-demnâke beyne yedey hâcâtinâ. Ya vecîhen in-dellah, işfe’ lenâ indellah.

Anlamı:

Ey Eba’l-Hasen, ey Ali b. Musa, ey İmam Rıza ve ey Peygamberin torunu! Ey Allah’ın yarattıklarına hücceti olan, ey efendimiz ve mevlamız! Gerçekten biz seni vasıta ederek Allah’a yöneldik, şefaat diledik ve Allah’a ya-kınlaştık ve hacetlerimizin verilmesi için seni öne aldık. Ey Allah katında şerefli olan, şefaat eyle bize Allah indinde.

 

يَا اَبَا جَعْـفَرٍ يَا مُحَـمَّدَ بْنَ عَلِىٍّ اَيُّـهَا التَّـقِىُّ الْجَوَادُ يَا بْنَ رَسُولِ اللهِ يَا حُجَّـةَ اللهِ عَلَى خَلْـقِهِ يَا سَـيِّـدَنَا وَ مَوْلاَنَا اِنَّا تَـوَجَّهْـنَا وَاسْتَشْـفَعْنَا وَ تَـوَسَّلْـنَا بِكَ اِلَى اللهِ وَ قَـدَّمْـنَاكَ بَيْـنَ يَدَىْ حَاجَاتِـنَا يَا وَجِيـهاً عِنْـدَ اللهِ اِشْـفَعْ لَنَا عِنْدَ اللهِ.

 

Ya Ebâ Cafer, ya Muhammed’ebne Aliyy, ey-yuhe’t-Tegiyyu’l-Cevad, yebne Rasulillah, ya huccetellahi ala halgih, ya seyyidenâ ve mevla-nâ, innâ teveccehnâ vesteşfe’nâ ve tevesselnâ bike ilallah ve gaddemnâke beyne yedey hâcâ-tinâ. Ya vecîhen indellah, işfe’ lenâ indellah.

Anlamı:

Ey Eba Cafer, ey Muhammed b. Ali, ey İmam Takıyy’ül-Cevad, ey Peygamber’in toru-nu! Ey Allah’ın yarattıklarına hücceti olan, ey efendimiz ve mevlamız! Gerçekten biz seni vasıta ederek Allah’a yöneldik, şefaat diledik ve Allah’a yakınlaştık ve hacetlerimizin veril-mesi için seni öne aldık. Ey Allah katında şerefli olan, şefaat eyle bize Allah indinde.

 

يَا اَبَا الْحَسَنِ يَا عَلِىَّ بْنَ مُحَـمَّدٍ اَيُّـهَا الْهَادِى النَّقِىُّ يَا بْنَ رَسُولِ اللهِ يَا حُجَّـةَ اللهِ عَلَى خَلْـقِهِ يَا سَـيِّـدَنَا وَ مَوْلاَنَا اِنَّا تَـوَجَّهْـنَا وَاسْتَشْـفَعْنَا وَ تَـوَسَّلْـنَا بِكَ اِلَى اللهِ وَ قَـدَّمْـنَاكَ بَيْـنَ يَدَىْ حَاجَاتِـنَا يَا وَجِيـهاً عِنْـدَ اللهِ اِشْـفَعْ لَنَا عِنْدَ اللهِ.

 

Ya Ebe’l-Hasan, ya Ali’yyebne Muhammed, eyyuhe’l-Hadi’n-Nakiyyu, yebne Rasulillah, ya huccetallahi ala halgih, ya seyyidenâ ve mevla-nâ, innâ teveccehnâ vesteşfe’nâ ve tevesselnâ bike ilallah ve gaddemnâke beyne yedey hâcâti-nâ. Ya vecîhen indellah, işfe’ lenâ indellah.

Anlamı:

Ey Eba’l-Hasan, ey Ali b. Muhammed, ey İmam Hadi Naki, ey Peygamberin torunu! Ey Allah’ın yarattıklarına hücceti olan, ey efendi-miz ve mevlamız! Gerçekten biz seni vasıta ederek Allah’a yöneldik, şefaat diledik ve Alla-h’a yakınlaştık ve hacetlerimizin verilmesi için seni öne aldık. Ey Allah katında şerefli olan, şefaat eyle bize Allah indinde.

 

يَا اَبَا مُحَـمَّدٍ يَا حَسَنَ بْنَ عَلِىٍّ اَيُّـهَا الزَّكِىُّ الْعَسْكَرِىُّ يَا بْنَ رَسُولِ اللهِ يَا حُجَّةَ اللهِ عَلَى خَلْـقِهِ يَا سَـيِّـدَنَا وَ مَوْلاَنَا اِنَّا تَـوَجَّهْـنَا وَاسْتَشْـفَعْنَا وَ تَـوَسَّلْـنَا بِكَ اِلَى اللهِ وَ قَـدَّمْـنَاكَ بَيْـنَ يَدَىْ حَاجَاتِـنَا يَا وَجِيـهاً عِنْـدَ اللهِ اِشْـفَعْ لَنَا عِنْدَ اللهِ.

 

Ya Ebâ Muhammed, ya Hasan’ebne Ali, ey-yuhe’z-Zekiyyu’l-Askeriyyu, yebne Rasulillah, ya huccetallahi ala halgih, ya seyyidenâ ve mev-lanâ, innâ teveccehnâ vesteşfe’nâ ve tevesselnâ bike ilallah ve gaddemnâke beyne yedey hâcâti-nâ. Ya vecîhen indellah, işfe’ lenâ indellah.

Anlamı:

Ey Eba Muhammed, Ey Hasen b. Ali, ey İmam Zekiyy’ül-Askeri, ey Peygamber’in toru-nu! Ey Allah’ın yarattıklarına hücceti olan, ey efendimiz ve mevlamız! Gerçekten biz seni vasıta ederek Allah’a yöneldik, şefaat diledik ve Allah’a yakınlaştık ve hacetlerimizin veril-mesi için seni öne aldık. Ey Allah katında şerefli olan, şefaat eyle bize Allah indinde.

 

يَا وَصِىَّ الْحَسَنِ وَالْخَلَفَ الْحُجَّـةَ اَيُّـهَا الْقَائِمُ الْمُنْـتَظَرُ الْمَهْـدِىُّ يَا بْنَ رَسُولِ اللهِ يَا حُـجَّـةَ اللهِ عَلَى خَلْـقِهِ يَا سَـيِّـدَنَا وَ مَوْلاَنَا اِنَّا تَـوَجَّـهْـنَا وَاسْـتَشْـفَعْنَا وَ تَوَسَّلْـنَا بِكَ اِلَى اللهِ وَ قَـدَّمْـنَاكَ بَيْنَ يَدَىْ حَاجَاتِنَا يَا وَجِيهاً عِنْدَ اللهِ اِشْـفَعْ لَنَا عِنْدَ اللهِ.

 

Ya Vasiyye’l-Hasan, ve’l-Halefe’l-Hucceh, ey-yuhe’l-Gâimu’l-Muntazar’ul-Mehdî, yebne Rasu-lillah, ya huccetallahi ala halgih, ya seyyidenâ ve mevlanâ, innâ teveccehnâ vesteşfe’nâ ve teves-selnâ bike ilallah ve gaddemnâke beyne yedey hâcâtinâ. Ya vecîhen indellah, işfe’ lenâ indellah.

Anlamı:

Ey İmam Hasen Askeri’nin vasisi, ey (Pey-gamber soyundan) hüccet olarak kalan iyi ha-lef, ey kıyam etmesi beklenen Mehdi, ey Pey-gamber’in torunu! Ey Allah’ın yarattıklarına hüc-ceti olan, ey efendimiz ve mevlamız! Gerçek-ten biz seni vasıta ederek Allah’a yöneldik, şe-faat diledik ve Allah’a yakınlaştık ve hacetleri-mizin verilmesi için seni öne aldık. Ey Allah ka-tında şerefli olan, şefaat eyle bize Allah indinde.

 

Allah’tan isteklerinizi talep ettikten

sonra şöyle söyleyiniz:

 

يَا سَادَتِى وَمَوالِىَّ اِنِّى تَوَجَّهْتُ بِكُمْ اَئِمَّتِى وَعُدَّتِى لِيَوْمِ فَقْرِى وَحَاجَتِى اِلَى اللهِ وَتَوَسَّلْتُ بِكُمْ اِلَى اللهِ وَاسْتَشْـفَعْتُ بِكُمْ اِلَى اللهِ فَاشْفَعُوا لِى عِنْـدَ اللهِ وَاسْتَنْـقِذُونِى مِـنْ ذُنُوبِى عِنْـدَ اللهِ

 

Ya sâdetî ve mevâliyye, innî teveccehtu bi-kum eimmetî ve uddetî liyemi fagrî ve hâcetî ilallah ve tevesseltu bikum ilallah vesteşfe’tu bi-kum ilallah, feş’feû lî indallah ve’stengizûnî min zunûbî indallah.

Anlamı:

Ey efendilerim ve mevlalarım, ben İmamla-rım ve yoksulluk ve hacet günlerimde (yardı-mıma koşacak) vasilerim olan sizi vasıta ede-rek Allah’a yöneldim;ve sizinle Allah’a yakın-laştım, şefaat diledim. Artık şefaat edin bana Allah indinde ve Allah katında beni yaptığım günahlardan kurtarın.

 

فَاِنَّكُمْ وَسيلَتِى اِلَى اللهِ وَ بِحُبِّكُمْ وَ بِقُرْبِكُمْ اَرْجُو نَجَاةً مِنَ اللهِ فَكُونُوا عِنْدَ اللهِ رَجَائِى يَا سَادَتِى يَا اَوْلِـيَاءَ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِمْ اَجْمَعِينَ وَ لَعَنَ اللهُ اَعْدَاءَ اللهِ ظَالِمِيهِمْ مِنَ الاَوَّلِينَ وَالاْخِرِينَ آمِينَ رَبَّ الْعَالَمِينَ

 

Fe-innekum vesîletî ilallah ve bi-hubbikum ve bi-gurbikum ercû necâten minallah, fekûnû indal-lahi recaî, ya sâdetî, ya evliyâallah, sallallahu aleyhim ec-meîn ve leanellahu e’daallahi zâlimî-him mine’l-evvelîne ve’l-ahirîn. Amîne rabbe’l-âlemîn.

Anlamı:

Sizsiniz benim Allah katındaki vesilelerim ve sizi sevmek, size yakınlaşmakla, Allah’tan kurtuluş ümit ederim. Öyleyse Allah katında ümit (sermayesi) olun bana ey efendilerim, ey Allah’ın velileri! Allah rahmet etsin bütün on-lara. Allah lânet etsin, onlara zulmeden Allah düşmanlarına; evvellerinden sonlarına kadar…

Amin ey âlemlerin Rabbi!