Kardeşlerinin en iyisi, senin günahını-suçunu unutan ve ona yaptığın iyiliğini hep hatırlayan kimsedir. (Biharü’l-Envar, c.78, s.379) İmam Hasan Askerî (a.s)

Üç Aylar

Üç Aylar

Zamanın birbirine üstünlüğü vardır. Bazı zamanları diğerlerinden daha kutsal kılan sebebleri anlamak bir hayli zor olsa da hissetmek mümkündür. Yaşadığımız öyle anlarımız vardır ki, icat ettiğimiz ölçüye vurduğumuzda bir dakika, hissettiğimiz gönlümüze baktığımızda bir gün gibidir. Yada o kadar hızlı geçip gitmiştir ki zaman, saatler dakika kadar kısalmıştır. Zaman ölçerimizden, insanoğlunun bu icadından hiç şüpheye düşmeyiz. Yalnızca ne kadar da çabuk geçmiş saat diye hayretimizi ifade ederiz.

Üç aylar hikmetini yalnız Rabbin bildiği bir sebeble, ibadetlerimiz ve dünya zincirlerinden kurtulmamız için seçilmiş zamanlardır. O mübarek vakte ulaştık. Bu tebrik edilmesi, kutlanması, hatırlatılması gereken bir andır. Hepinize mübarek olsun, İslam alemine mübarek olsun, tüm insanlığa mübarek olsun.

Zamanın ve insanların birbirine üstünlüğü, diğer yaratılmışların ve mekanların ayrıcalıkları, Allah’ın eşitlik ve adalet ilkesini zedelemeden tecelli eder. Nebîlerin bizlerden üstün olması gıpta etsek de hasete sebebiyet vermez. Ve Hz. Muhammetin tüm insanlardan yüceliği, kendimize haksızlık yapıldığı duygusu barındırmaz. Bizim ihtiyacımız olan bir şeyi bu kadar mükemmel olarak sunan Rabbe şükran duyarız.

Üç ayların diğer zamanlara üstünlüğü her vakit yaptığımız ibadetlerin ve güzel davranışlarımızın değerini azaltmaz. Bu zamanda yapacaklarımızı kat be kat artırır.

Mekanlar da birbirlerine eşit değildir. Mekke Beytullah’ı barındırır. Kutsallığı ve sınırları içine dahil olduğumuzda bizi kuşatan o eşsiz atmosferi diğer mekanlardan O’nu ayırır. Ruhumuz başka hiç bir yerde hissedemediği huzur haleleri ile kuşatılır. Gökten yağan rahmet maddeye bürünmüşcesine gerçeklik kazanır. Elinizi uzatsanız tutuverecekmişsiniz gibi.

Beytullah’ın kapısının önünden ayrılmak istemeyiz. İçerde O vardır. Değil mi ki evi burasıdır. Kendisi söylemiştir. Kapısının önündeki misafirlerini görür. Bu başka mekanlarda bizimle olmadığı anlamına gelmez. Mutlak eşitlikten başka göreceli üstünlükler olabilir. Eşitliği zedelemeyen.

Rabbin Cemalinin tecelli ettiği Tur Dağı diğer dağlarla bir tutulabilir mi? Bu üstünlükleri diğerlerinin eksikliği olmaktan çok uzaktır. Hiç bir şeyi eksiltmeden yücelmişlerdir. Hissettiğimiz zamanlar gibi, saatle ölçülse eşit, ama hissedene göre değişken.

İbadetlerin ve güzel davranışların kolaylaştırıldığı bir zamana, üç aylara girdik. Dünya zincirlerimizi daha az hissedeceğimiz ve ruhumuzu özgür bırakıp Rabbe yakınlaşacağımız kutsal bir zamandayız. Sırf bu yüzden, bir dolu gündem, yazmak için gönlümde istek uyandırmadı. Sanki sihirli bir değnek bugün acıların ve dertlerin, sevinç ve mutlulukların üzerinden sessizce geçti. Tek gerçeklik kaldı. Kutlu bir zamanı yaşamayı nasib eden Rabbin lutfu. Bu vakitler O’na yaklaşmak ve dünya perdesini kaldırarak olayları görmek için vesile olsun isterim.

Dua Pozitifist düşüncenin algılayamadığı bir silahtır. İnançlı insanlar neticeye ulaşmak için çabalar, gayret sarfeder sonucun ne şekil olacağını Allah’a havele eder. Vardır bunda da bir hayır diyebilir. Geçmişi unutup Rabbine boyun eğer.