“İnsanların en akıllısı insanlarla en çok iyi geçinendir.” Emali’es-Seduk, 28/4 Resulullah (s.a.a)

Aşura Günü Şehit Olan Peygamber Sahabeleri

Aşura Günü Şehit Olan Peygamber Sahabeleri

Soru

İmam Hüseyin’in (a.s) kıyamında şehitlerden kaç tanesi Allah Resulü’nün (s.a.a) ashabındandı?

Kısa Cevap

Âşura araştırmacıların yaptıkları tahkikat sonucu, İmam Hüseyin’in (a.s) yarenleri arasında beş kişinin Peygamber’in (s.a.a) ashabından olduğu ve Âşura kıyamında şehadete eriştikleri meşhurdur. Bu beş kişi şunlardır: Enes b. Haris, Hani b. Urve, Müslim b. Evsece, Habip İbn Mezahir ve Abdullah b. Yektar.

Ayrıntılı Cevap

İmam Hüseyin’in (a.s) kıyamının hicri 61 yılında gerçekleştiği dikkate alındığında her ne kadar Peygamber’in (s.a.a) bazı sahabeleri İmam Hüseyin’in (a.s) yarenleri arasında yer almış olsalar da İmam’ın (a.s) yaşıtları ve yaş olarak Ondan daha büyükleri Allah Resulü (s.a.a) zamanında yaşamışlardı. Kerbela hadisesinde atmış yaşın üzerindeydiler. Peygamber (s.a.a) ashabından bazı kimseler Hz. Hüseyin’in (a.s) yarenleri arasında yer almasa da, Âşura kıyamının hakkaniyetinde bir eksiklik göstermez. Bunun sebebi, Peygamber (s.a.a) ashabı –Âşura ile risalet dönemi arası zaman aralığının fazlalığı yönünden- ya hayatta değillerdi ya da yaşlarının çok olmasından dolayı savaşa katılamamışlardı. Bu halde dahi İmam Hüseyin’in (a.s) yarenleri arasında Peygamber (s.a.a) ashabından beş kişi Kerbela şehitleri zümresinde yer almışlardı. Bu beş kişi şu isimlerden oluşmaktadır:

1. Enes b. Haris Kâhilî: Semavî Ebsaru’l-Ayn fi Ensari’l-Hüseyin kitabında onun ismini Kerbela şehitleri arasında zikretmiştir.[1]

Şeyh Tusî, onun ismine hem Allah Resulü’nün (s.a.a) sahabeleri arasında[2], hem de İmam Hüseyin (a.s) ile şehit olan kimselerin arasında[3] yer vermiştir. Onu Peygamber (s.a.a) ashabı olarak zikrederken aynı zamanda İmam Hüseyin (a.s) safında şehadete erenlerden biri olarak zikretmiştir. Enes o kadar yüksek bir makama sahip ve meşhurdu ki Allâme Muhsin Eminî Âyanu’ş-Şia[4] kitabında ve meşhur Ehl-i Beyt şairlerinden Kumeyt b. Zeyd şiirlerinde onun ismini zikretmişlerdir.

2. Habip İbn Mezahir:[5] O, Peygamber’in (s.a.a) ashabından olup aynı zamanda İmam Ali’nin (a.s) büyük yarenlerindendi. Sıffîn, Nehrevan ve Cemel savaşlarının üçüne de katılmıştır.[6] Şeyh Tusî onu, İmam Ali (a.s), İmam Hasan ve Hüseyin’in (a.s) yarenleri arasında saysa da[7] Peygamber (s.a.a) ashabı arasında zikretmemiştir. Ebsaru’l-Ayn kitabının sahibi gibi ulemadan bazıları Kerbela şehitlerinden olan bu yüce şahsı Peygamber (s.a.a) ashabı olarak da zikretmişlerdir.[8]

3. Müslim b. Evcese: Ebsaru’l-Ayn kitabında Peygamber (s.a.a) ve İmam Ali’nin (a.s) ashabından sayılmıştır.[9] Allâme Muhsin Eminî de Ayanu’ş-Şia kitabında İmam Hüseyin’in (a.s) yarenlerinin beyanında onu sahabe olarak zikretmiştir.[10]

4. Hani b. Urve: Peygamber (s.a.a) ashabından sayılan bir diğer şahıs ise Hani b. Urve’dir. O, Muradî kabilesinin büyüğüdür ve Müminlerin Emiri Ali’nin (a.s) safında her üç savaşta da yer almıştır.[11]

5. Abdullah b. Yektar Umeyrî: O, İmam Hüseyin’in (a.s) sütkardeşidir.[12] Babası Yektar, Peygamber’in (s.a.a) hizmetçisiydi. İmam’ın (a.s) Müslim b. Akil’e yazdığı mektubu o götürmüş, Kûfe’de yakalanmış ve orada İbn Ziyad tarafından şehit edilmiştir.[13]

–—


[1]     Semavî, Muhammed b. Tahir, Ebsaru’l-Ayn fi Ensari’l-Hüseyin, Muhammed Cefar Tabersî’nin araştırması, s. 192, İslami Araştırmalar Fakültesi, Kum, h.ş. 1384.

[2]     Tusî, Muhammed b. Hasan, Kitabu’r-Rical, s. 21, Haydariye Yayınları, Necef, h.k. 1381.

[3]     Tusî, Muhammed b. Hasan, Kitabu’r-Rical, s. 21, Haydariye Yayınları, Necef, h.k. 1381.

[4]     Âmilî, Muhsin Emin, Ayanu’ş-Şia, c. 3, s. 500, Daru’t-Tearuf, Beyrut, h.k. 1406.

[5]     Ayanu’ş-Şia kitabında, Habip İbn Mezahir’in adının “Muzahhar” olarak daha doğru olduğunu yazmıştır. Bkz. Ayanu’ş-Şia, c. 4, s. 553.

[6]     Muhaddisî, Cevat, Ferheng-i Âşura, s. 151, Maruf Yayınları, Kum, h.ş. 1381.

[7]     Ayanu’ş-Şia, c. 4, s. 553.

[8]     Ebsaru’l-Ayn, s. 193.

[9]     Ebsaru’l-Ayn, s. 193.

[10]    Ayanu’ş-Şia, c. 1, s. 612.

[11]    Merhum Semavî, onun adını Peygamber (s.a.a) ashabı arasında zikretmiştir. Yaş olarak Hani, kabilesinin büyüğü ve aynı zamanda İmam Hüseyin’den (s.a) yaşça çok büyük olması hasebiyle Peygamber’in (s.a.a) ashabından olması uzak bir ihtimal değildir. Bkz. Ebsaru’l-Ayn, s. 192.

[12]    Rical-i Tusî, s. 103.

[13]    Ferheng-i Âşura, s. 322. Rical kitaplarında her ne kadar onun ismi zikredilmese de İmam’ın (a.s) sütkardeşi olması ve babasının Peygamber’in (s.a.a) hizmetçisi olduğu dikkate alındığında böyle bir nispetin olasılığı uzak bir ihtimal değildir. Bu yüzden onun adı da Ebsaru’l-Ayn kitabında Peygamber (s.a.a) ashabı arasında yer almaktadır.