Cuma namazı fakirlerin haccıdır. ed-Deavat lir-Ravendi, 37/91 Hz. Muhammed (s.a.a)

Fatıma’nın (a.s) Gazabı

Fatıma’nın (a.s) Gazabı

   – Hakim, Müstedrek-üs Sahihayn'de kendi senediyle Hz. Ali'den (a.s) neklediyor ki: "Resulullah (s.a.a), Fatıma'ya şöyle buyurdu: "Gerçekten Allah senin gazabın (hoşnutsuzluğun) için gazap eder ve senin hoşnutluğun için de hoşnut olur. (Yani seni gazaplandırmak Allah'ın gazap etmesine sebep olur ve seni hoşnut etmek Allah'ın hoşnut olmasına sebep olur.)" (1)

    Hakim, bu hadisin senedinin sahih olduğunu söylemiştir.

     Bu hadisi İbn-i Esir, "Üsd-ül Gâbe"de, İbn-i Hacer de, "el-İsabe" ve "Tehzib-üt Tehzib"de rivayet etmiştir. Yine bu hadisi Muttaki, Kenz-ül Ummâl'da rivayet etmiş ve İbn-i Neccar'ın da bu hadisi rivayet ettiğini kaydetmiştir.

    – Muttaki, Kenz-ül Ummâl'da rivayet ediyor ki: "Gerçekten Allah Fatıma'nın gazabı yüzünden gazaplanır ve onun hoşnutluğu için de hoşnut olur."

     Muttaki, bu hadisi Deylemi'nin Hz. Ali'den (a.s) rivayet ettiğini kaydetmiştir. Yine Muttaki, bu hadisi kitabının aynı sayfasında az bir farkla nakletmiştir. Bu ikinci nakli şöyledir: "Ey Fatıma, Allah senin gazabın yüzünden gazap eder ve senin hoşnutluğun için hoşnut olur." (2)

    Muttaki, bu hadisi Ebu Ye'la ve Taberani ve Ebu Nuaym’ın Fezail-üs Sahabe'de rivayet ettiğini kaydetmiştir.

    – Zehebî, Mizan-ül İ'tidal'de Taberanî'nın müsnet olarak Hz. Ali'den (a.s) şu hadisi rivayet ettiğini ve hadisi sahih bildiğini zikretmiştir: "Resulullah (s.a.a) Fatıma’ya (selâmullahi aleyha) şöyle buyurdu: "Ey Fatıma, gerçekten Rabbimiz senin gazabın için gazap eder ve senin razı olman vasıtasıyla razı olur." (3)

    – Zehair-ül Ukbâ, kitabında Hz. Ali İbn-i Ebu Talib'den, Resulullah'ın (s.a.a) şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: "Ey Fatıma, Allah senin gazabın için gazaplanır ve senin hoşnutluğunla da hoşnut olur."

    Zehair-ül Ukbâ kitabının sahibi bu hadisi Ebu Said'in Şeref-ün Nübüvve'de ve İbn-i Müsenna'nın da Mu'cem'inde rivayet ettiğini kaydetmiştir.

    Ben diyorum ki: Bu sahih hadisler sarih bir şekilde, Hz. Fatıma'nın gazap ettiği şeyin batıl olduğunu, bu yüzden Allah'ın da ona gazap ettiğini ve razı olduğu şeyin hak olduğunu, bu yüzden Allah'ın da ondan razı olduğunu bildirmektedir. Çünkü Allah Teala batıldan başka bir şeye gazap etmez ve haktan başka bir şeyden de razı olmaz.

Yine önceki bölümde Sahih-i Buhârî'den, Peygamberin (sallallâhu aleyhi ve alih), "Fatıma'yı gazaplandıran beni gazaplandırır." diye buyurduğunu ve keza hem Sahih-i Buhârî ve hem de Sahih-i Müslim'den Resulullah'ın (sallallâhu aleyhi ve alih), "Fatıma'ya eziyet eden (onu inciten) şey bana da eziyet eder (onu rencide eden beni de rencide eder)." buyurduğunu kaydettik. Bu hadisler de açıkça gösteriyor ki, Hz. Fatıma’nın rıza ve gazabı yalnız Allah'ın rıza ve gazabına bağlıdır. Bu da onun, bütün günahlardan masum olduğunu göstermektedir.

    Şaşılacak şudur ki, Ehl-i Sünnet'in en büyük hadisçisi olan Buharî, bu hadisleri Sahih'inde naklettiği halde yine yanı sıra kendi Sahih'inin Humus babında rivayet etmiştir ki: "Resulullah'ın (sallallâhu aleyhi ve alih), kızı Fatıma, Ebu Bekir'e gazap etti ve vefat edinceye dek de onunla konuşmadı." Yine kitabının Hayber Gazvesi babında rivayet etmiştir ki: "Fatıma, Ebu Bekir'e gazap etti ve vefat edinceye kadar onunla konuşmadı."

     Yine Sahihi'nin "el-Feraiz" babında rivayet etmiştir ki: "Fatıma Ebu Bekir'e darıldı ve vefat edinceye kadar onunla konuşmadı." (4)

    Bu hadis Sahih-i Müslim'in Cihad kitabında da yer almıştır. Yine aynı hadisi Ahmet İbn-i Hanbel, Müsned'inde (c.1, s.9, Meymene matbaası baskısı) ve Beyhakî Sünen'inde ( c.6, s.300, Haydarabad baskısı) rivayet etmişlerdir.

    Tirmizî de, Sahih'inde rivayet etmiştir ki: "Fatıma, Ebu Bekir ve Ömer'e "Andolsun Allah'a, artık hiçbir zaman sizinle konuşmayacağım." dedi ve ölünceye kadar o ikisiyle konuşmadı." (5)

    Bir önceki bölümün sonundaki rivayette de okuduk ki, Fatıma, Ebu Bekir ve Ömer'e hitaben: "Ben Allah'ı ve meleklerini şahit tutuyorum ki siz ikiniz, beni gazaplandırdınız ve beni razı etmediniz. Peygamber (s.a.a), ile mülakat ettiğimde ikinizi mutlaka ona şikayet edeceğim." demiştir. Ve yine Ebu Bekir'e hitaben: "Her kıldığım namazdan sonra mutlaka sana beddua edeceğim." demiştir.

     Bu hadisler görüldüğü gibi senet yönünden sahih, mana bakımından mütevatir, ifade yönünden de açık ve sarihtirler.

————————————————————–

(1) – Müstedrek-üs Sahihayn, c.3, s.153. Üsd-ül Gabe, c.5, s.522. el-İsabe, c.8, s.159. Tehzib-üt Tehzib, c.12, s.441. Kenz-ül Ummâl, c.7, s.111; Kenz-ül Ummâl, c.6, s.219.

(2) – Kenz-ül Ummâl, c.6, s.219.

(3) – Mizan-ül İ'tidâl, c.2, s.72

(4) – Sahih-i Buhari, hadis no: 6230, 3913, 2862.

(5) – Zehâir-ül Ukbâ, s.39. Sahih-i Müslim, Cihâd bölümü, c.1, s.9, hadis no: 3304. Sünen-i Beyhakî c.6, s.300. Sahih-i Tirmizî, Peygamberin mirasıyla ilgili hadisler bölümünde, Müsned-i Ahmed hadis no: 25, 52.