Her kim Müslüman kardeşini aldatırsa, Allah rızkından bereketini kaldırır, hayatı kendisine bozar ve onu kendi haline bırakır. el-Bihar, 76/365/30 Hz. Muhammed (s.a.a)

Hz. Fatima (sa)’nın Tesbihatı

Hz. Fatima (sa)’nın Tesbihatı

Hz. Ali (a.s) bir gün ashaptan birine şöyle buyurdu:

“Kendimle Fatime’nin (a.s) durumunu sana anlatmamı istiyor musun? Fatime o kadar evime su getirdi ki, bedeninde kırba iz bıraktı; o kadar el değirmeniyle buğday öğüttü ki elleri nasır bağladı; o kadar evde temizlik yaptı, evi süpürdü ve kazanın altında ateş yaktı ki elbisesi eksilip bozardı. Bu yüzden Fatime’ye; “Peygamber’in huzuruna gidip durumu O’na beyan edecek olursan, ev işlerinde yardımda bulunacak bir hizmetçi verir sana.” dedim.

Fatime (a.s) bu tavsiyeleri kabul edip Resulullah (s.a.a)’in yanına gitti. Ama Resulullah’ın bir grup sahabeyle sohbet ettiğini görünce ihtiyacını izhar etmekten utanıp bir şey söylemeden geri döndü.

Resulullah (s.a.a) Fatime’nin bir hacetten dolayı geldiğini anlamıştı. İşte bundan dolayı o günün sabahı evimize teşrif buyurdular, selam verdiler, biz de cevap verdik. Eve dahil oldu ve yanımızda oturup şöyle buyurdu:

“Fatimeciğim, dün gece ne maksatla bizim eve geldin?”

Fatime (a.s) hacetini arz etmekten utandı. Bu sırada ben şöyle dedim:

“Ya Resulellah! Fatime eve o kadar su taşımış ki, kırbanın bağı göğsünde iz bırakmış, o kadar el değirmeni çevirmiş ki elleri nasır bağlamış, o kadar ev işlerinin temizliğinde çalışmış ki elbiseleri bozarmış, yemek yapmak için o kadar kazanın altında ateş yakmış ki, elbiseleri kararmış. Bundan dolayı ona: “Eğer babanın yanına gidip bir hizmetçi istemiş olursan seni bu durumdan kurtarır” dedim.

Peygamber (s.a.a)’in gözleri yaşarıp şöyle buyurdular:

“Fatimeciğim! Hizmetçiden daha hayırlı bir ameli sana öğreteyim mi? Her gün otuz üç defa “Subhanellah”, otuz üç defa “Elhamdülillah” ve otuz dört defa da “Allah-u Ekber”[1] zikrini söyle; bu zikir yüz defadan fazla değildir; fakat bunun amel defterinde bin sevabı vardır. Fatimeciğim! Eğer bunu her gün sabahleyin söylersen, Allah dünya ve ahret işlerinde sana kifayet eder.”

Fatime (a.s) babasına cevap olarak üç defa şöyle dedi: “Allah ve Resulünden razı oldum.”[2]

Hz. Fatime’nin İlminin Üstünlüğü ve İlmin Değeri

İmam Hasan Askeri (a.s)’dan şöyle nakledilmiştir:

“Bir inatçı düşman, diğeri ise mümin olan iki kadın, bir dini meselede ihtilaf edince, ihtilafın çözümü için Hz. Fatime (a.s)’ın huzuruna yelip meseleyi ona anlattılar. Hak mümin kadınla olduğu için Hz. Fatime (a.s) delil ve burhan ile de onu teyit etti ve böylece inatçı düşman kadın yenilgiye uğradı. Mümin kadın bunu çok sevindi.

Hz. Fatime (a.s) şöyle buyurdu: “Allah’ın melekleri, bu galibiyetten dolayı senden daha çok sevindiler. Şeytanın (ve takipçilerinin) üzüntüsü de düşman olan kadının üzüntüsünden daha çok oldu.”

İmam Hasan Askeri (a.s) daha sonra şöyle buyurdu:

“İşte bundan dolayı Allah-u Teala meleklerine şöyle buyurdu: “Fatime’nin bu hizmeti karşılığında ona cennet ve nimetlerini,önce verilenden bir milyon kat daha artırın ve bu işi, ilmiyle, mümin bir kimseyi düşmana galip kıldıran her alim (ve bilgin) hakkında da yapın; onun da sevabını bir milyon kat artırın.”[3]

 


 

[1] Bazı rivayetlerde 34 defa Allah’u Ekber, 33 defa Elhamdulillah, 33 defa da Subhanellah olarak nakledilmiştir.

[2] Bihar’ul-Envar, c. 43, s. 82 ve 134.

[3] Bihar’ul-Envar, c. 2, s. 8.