Münezzeh olan Allah’ın seni zikriyle munis kıldığını görürsen, şüphesiz seni sevmiştir. Seni yaratıklarıyla munis ettiğini ve zikrinden ayırdığını görürsen şüphesiz sana buğzetmiştir. Gurer’ul-Hikem, 4040 İmam Ali (a.s)

İmamların İsimleri

İmamların İsimleri

Soru

İmamların (a.s.) isimlerini ve imamların imamete tayin edilmiş olduğuna delalet eden Şia’nın mütevatir rivayetlerinden bir kaçını örnek olarak bizim için zikretmenizi rica ediyoruz.

Ayrıntılı Cevap

Konuyla ilgili Ehl-i Sünnet ve Şia’nın kitaplarında birçok rivayet zikredilmiş. Bu rivayetlerde imamların isimleri belirtilmektedir. Bu rivayetlerin birçoğu mütevatirdir ve bir kısmını Ayetullah Safi Gülpeyganî Muntahabu’l-Eser adlı değerli eserinde toplamıştır.

Biz burada Ehl-i Sünnet’in güvenilir kitaplarından birisi olan Yenabiu’l-Mevedde ve Şia’nın kitaplarında zikredilmiş rivayetlerin birkaçını hatırlatmakla yetiniyoruz.

1- Yüce Allah Kuran’da şöyle buyurmaktadır:

“Ey iman edenler! Allah’a itaat edin. Peygamber’e itaat edin ve sizden olan ulu’l-emre (idarecilere) de. Herhangi bir hususta anlaşmazlığa düştüğünüz takdirde, Allah’a ve ahiret gününe gerçekten inanıyorsanız, onu Allah ve Resûlüne arz edin. Bu, daha iyidir, sonuç bakımından da daha güzeldir.”[1]

Ayeti ulu’l-emr unvanıyla bazı kimselere itaat edilmesini mutlak bir şekilde vacip kılıyor. Âyet-i kerime bu kimselere olan itaati, Peygamber’in (s.a.a.) kendisine olan itaatle aynı seviyede karar kılınca, Abdullah’ın oğlu Cabiri Ensarî Peygamber’e (s.a.a.) ulu’l-emr olarak itaatleri farz kılınan bu kimseler kimlerdir, diye sordu. Peygamber (s.a.a.) şöyle buyurdu:

“Onlar benim halifelerimdir ey Cabir! Onlar benden sonra Müslümanların imamlarıdır. Onların ilki Ali bin Ebu Talip’tir. Ondan sonra Hasan, ondan sonra Hüseyin, ondan sonra Hüseyin’in oğlu Ali, ondan sonra Tevrat’ta Bâkır olarak bilinen Ali’nin oğlu Muhammed’dir. Ey Cabir sen onu göreceksin. Onunla buluştuğun zaman benim selamlarımı ona ilet. Ondan sonra Muhammed’in oğlu Cafer-i Sâdık, ondan sonra Cafer’in oğlu Musa, ondan sonra Musa’nın oğlu Ali, ondan sonra Ali’nin oğlu Muhammed, ondan sonra Muhammed’in oğlu Ali, ondan sonra Ali’nin oğlu Hasan ve ondan sonra ismi benim ismim, künyesi benim künyem, Allah’ın yeryüzündeki hücceti ve kulları içinde bakiyetullah olan Hasan’ın oğludur. Yüce Allah onun eliyle yeryüzünün doğusunu ve batısını fethedecektir. Kendi Şia’sından gaybe çekilecektir. Onun imamlığında kalpleri imanla imtihana tabi tutulmuş olanlar hariç kimse imanında sebat etmezler.”[2]

2- Hazreti Ali buyuruyor:

“Ben Ümmü Seleme’nin evinde Peygamber’in (s.a.a.) huzurundayken şu âyet-i kerime nazil oldu: “Evlerinizde oturun. Önceki cahiliye dönemi kadınlarının açılıp saçıldığı gibi siz de açılıp saçılmayın. Namazı kılın, zekâtı verin. Allah’a ve Resûlüne itaat edin. (zira) Allah (bununla) ancak siz ehlibeytten günah kirini gidermek ve tertemiz kılmak istiyor.”[3] Peygamber (s.a.a.) bana şöyle buyurdu:

“Bu âyet senin ve senin çocukların Hasan ve Hüseyin ve senin neslinden vücuda gelen imamlar hakkında nazil olmuştur.” Ben, “Ey Allah’ın Resulü (s.a.a)! Sizden sonra kaç kişi imamet makamına ulaşacaktır?” diye sordum. Allah resulü şöyle buyurdu: “Benden sonra sen imam olacaksın. Senden sonra Hasan, Hasan’dan sonra Hüseyin, Hüseyin’den sonra onun oğlu Ali bin Hüseyin, Ali’den sonra onun oğlu Muhammed’dir. Muhammed’den sonra onun oğlu Cafer, Cafer’den sonra onun oğlu Musa, Musa’dan sonra onun oğlu Ali, Ali’den sonra onun oğlu Muhammed, Muhammed’den sonra onun oğlu Ali, Ali’den sonra onun oğlu Hasan, Hasan’dan sonra onun oğlu hüccet imamet makamına gelecek. Bu isimler aynen bu tertiple arş-ı âlâda yazılmış idi. Allah’a bunlar kimlerdir, diye sordum. Allah şöyle buyurdu: “Senden sonraki imamlardır, pak ve masumdurlar, bunların düşmanları lanetlenmiştir.”[4]

3- İbn Abbas’tan şöyle nakledilmiştir: Na’sel isminde bir Yahudi, Peygamber’e (s.a.a.) kendisinden sonra kimlerin imam olacağını sorduğunda şu cevabı vermiştir:

“Benden sonra Ali, Ali’den sonra onun oğlu Hasan, Hasan’dan sonra Hasan’ın kardeşi Hüseyin imam olacaklardır. Hüseyin’den sonra lakabı Zeyne’l-Abidin olan Ali, ondan sonra lakabı Bâkır olan Muhammed, ondan sonra lakabı Sâdık olan Cafer, ondan sonra Kazım olarak bilinen Cafer’in oğlu Musa imam olacaktır. Kazım’dan sonra lakabı Rıza olan onun oğlu Ali, ondan sonra Ali’nin oğlu Muhammed Tâki, ondan sonra onun oğlu Aliyyen-Nakiyu’l-Hadi, ondan sonra onun oğlu Hasan Askerî ve ondan sonra lakabı Mehdi, Kaim ve Hüccet olan onun oğlu Muhammed Müslümanların imamlarıdırlar.”[5]

–—


[1]      Nisa, 59.

[2]      Biharu’l-Envar, c. 23, s. 290; İsbatu’l-Hudat, c. 3, s. 123; el-Menakıb-ı İbni Şehraşub, c. 1, s 283, rivayet no: 29.

[3]      Ahzap, 33.

[4]      Biharu’l-Envar, c. 36, s. 337; Kifayetu’l-Eser, s. 157.

[5]      Süleyman, Kanduzi Hanefî, Yenabiu’l-mevedde,, c. 2, s. 387, 392, 76. bâb.