İbadet on kısımdır ki dokuz bölümü helal rızık taleb etmektedir. el-Bihar, 103/18/81 Hz. Muhammed (s.a.a)

Gadir-i Hum Hadisinin İspatı

Gadir-i Hum Hadisinin İspatı

Soru

Gadir-i Hum hadisini ispat eden senedler nelerdir?

Kısa Cevap

Şöyle söylenmekte: Gadir-i Hum olayı ve o günde İmam Ali’nin (a.s) Allah Resulü’nün (s.a.a) halifesi olarak tanıtılması o kadar azametli bir olaydı ki, bu tarihi olayı Resulullah’ın 110 tane sahabesi nakletmiştir. Ancak bu, o olaya şahit olan Resulullah’ın (s.a.a) binlerce sahabesinden yalnızca bu kadarı onu nakletmiştir, demek ki o kadar da azametli değil. Bu sayı sadece Ehl-i Sünnet’in kitaplarında isimleri zikredilen sahabelerdir.

Ayrıntılı Cevap

Gadir olayını rivayet eden 110 sahabeden bazıları şunlardır: Ebu Bekir bin Ebi Kuhafe, Ömer bin Hattap, Osman bin Affan, Talha, Zübeyr, Abdullah bin Cafer, Abbas bin Abdulmuttalib, Abdullah bin Abbas, Ebu Eyyub Ensarî, Ebuzer Gıffarî, Selman-ı Farisî, Ebu Katade, Ebu Hureyre, Zeyd bin Erkam, Adiy bin Hatem, Sehl bin Hanif, Hassan bin Sabit… (Kadınlardan) Fatıma Zehra, Ümmü Seleme, Aişe, Ümmü Hani, Fatıma binti Hamza…[1]

Sahabeden sonra aralarında Ebu Raşid, Ebu Seleme, Ebu Süleyman, Mu’zen Ebu Salih de olmak üzere Tabiinden de 84 kişi Gadir hadisini nakletmiştir.[2]

Daha sonraki asırlarda âlimler ve muhaddisler bu ölümsüz mirası korumak için ellerinden gelen çabayı göstermiş ve her asırdakiler, bu değerli hadisi bir öncekilerden dikkatle alıp kendilerinden sonraki tabakaya teslim etmişlerdir:

Ehl-i Sünnet âlimlerinden 2. yüzyılda 56 kişi, 3. yüzyılda 92 kişi, 4. yüzyılda 43 kişi, 5. yüzyılda 24 kişi, 6. yüzyılda 20 kişi, 7. yüzyılda 21 kişi, 8. yüzyılda 18 kişi, 9. yüzyılda 16 kişi, 10. yüzyılda 14 kişi, 11. yüzyılda 12 kişi, 12. yüzyılda 13 kişi, 13. yüzyılda 12 kişi, 14. yüzyılda 21 kişi Gadir hadisini nakletmişlerdir. Toplam sayı 360 kişiye ulaşmaktadır.[3]

Gadir hadisinin ölümsüz olmasının delillerinden bir diğeri, bazı Ehl-i Sünnet âlimlerinin bu hadisi nakletmenin yanı sıra onun senet ve manası hakkında da ayrıca kitaplar yazmış olmalarıdır. Örneğin:

1- Ebu Cafer Taberî (ö. h. 310) büyük İslam tarihçisidir. O, el-Vilayetu fi Turuki Hadisi’l-Gadir adlı kitabında bu hadisi 70’ten fazla yolla Peygamber’den (s.a.a) nakletmiştir.

2- Ebu’l-Abbas Ahmed b. Muhammed Hemedanî (ö. h. 333) Ukde diye meşhurdur. O, Meveddetu’l-Kurba adlı kitabında bu hadisi 105 kişiden nakletmiştir.

3- Ebu Bekir Muhammed bin Ömer Bağdadî (ö. h. 355) Cahanî diye meşhurdur. O, Men Reva Hadis-i Gadir-i Hum adlı kitabında Gadir hadisini 125 yolla Peygamber’den (s.a.a) nakletmiştir.

4- Ebu Galib Ahmed b. Muhammed er-Razi (ö. h. 368), Muhsin b. Hüseyin Nişaburi Hazaî, Ali bin Abdurrahman bin İsa Cerrahi Kannatî ve bunların dışında Ehl-i Sünnet’ten meşhur 26 kişi daha Gadir hadisi hakkında kitaplar yazmışlardır.[4]

Büyük Şia âlimleri de Gadir olayını A’yanu’ş-Şia, el-Gadir, el-Müracaat, et-Taraif, Avamilu’l-Ulum, Biharu’l-Envar, Abakatu’l-Envar vb. gibi önemli ve değerli kitaplarında nakletmişlerdir.

Ehl-i Sünnet’e Göre Tebliğ Âyetinin Nüzul Sebebi

Ehl-i Sünnet âlimlerinin, tefsir, hadis ve tarih alanlarında yazdıkları çeşitli kitaplarda “Ey Peygamber, sana Rabbinden indirilen emri bildir ve eğer bu tebliği ifa etmezsen onun elçiliğini yapmamış olursun ve Allah, seni insanlardan korur.”[5] âyetinin nüzul sebebinin Gadir-i Hum’da Hz. Ali’nin (a.s) velayeti olduğunu söyleyen bir çok rivayet olduğu görülmektedir. Örneğin:

1- Fahr-u Razi kendi yazdığı tefsir kitabında İbn Abbas’tan şöyle naklediyor: Tebliğ âyeti nazil olduğunda Peygamber (s.a.a) Ali’nin (a.s) elini kaldırarak “Ben kimin mevlasıysam Ali de onun mevlasıdır…” diye buyurdu. Bu arada Ömer bin Hattap, Ali’nin (a.s) yanına gelerek ona dedi ki: “Ey Ebu Talib’in oğlu, (bu makam) sana mübarek olsun! Benim ve kadın erkek bütün müminlerin mevlası oldun.”[6]

2- İbn Kesir Dimeşkî de âyetin Hz. Ali (a.s) hakkında nazil olduğunu ve ardından Peygamber’in (s.a.a) Gadir hutbesini okuduğunu teyit etmiştir.[7]

3- Şeyh Muhammed Abduh, kendi tefsirinde Tebliğ âyetini tefsir ederken Ebu Said Hudrî’den âyet-i kerimenin Gadir-i Hum gününde Ali bin Ebi Talib hakkında nazil olduğu bilgisini naklediyor. Sonra Berra bin Azib’in şöyle dediğini naklediyor: “Ben kimin mevlasıysam Ali de onun mevlasıdır.” sözünü Peygamber (s.a.a) söylemiştir.[8]

4- Suyutî ed-Durru’l-Mensur’da Tebliğ âyeti hakkında şöyle yazıyor: Ebu Said Hudrî diyor ki: “Bu âyet Gadir-i Hum’da Ali b. Ebi Talib hakkında nazil olmuştur.”[9] [10]

–—


[1]     İbni Şehrâşub, Menakıb, c. 3, s. 25’te 110 kişinin adını zikretmiştir. Yine Allâme Eminî de el-Gadir, c.1, s.14’te 110 kişinin adını alfabetik sıraya göre yazmıştır.

[2]     el-Gadir, c. 1, s. 129-151.

[3]     a.g.e., c. 1, s. 73-151.

[4]     a.g.e., s. 152-157.

[5]     Maide, 67.

[6]     Tefsir-i Fahr-i Razi, c. 12, s. 42.

[7]     İbn Kesir, el-Bidaye ve’n-Nihaye, c. 5, s. 183-189.

[8]     Tefsiru’l-Menar, c. 6, s. 463-465.

[9]     Tefsiru’d-Durru’l-Mensur, c. 2, s. 298.

[10]    Gencname-i İmam Ali (a.s), Gadir ve Velayet bölümünden alıntı yapılmıştır.