Ben kimin mevlası isem, Ali de onun mevlasıdır. Tarih-u Dimeşk, 1/366/461 Hz. Muhammed (s.a.a)

Hz. Yusuf’un Saygısızlığı ve Bedeninin Çürümesi

Hz. Yusuf’un Saygısızlığı ve Bedeninin Çürümesi

Soru

Hz. Yusuf’un (a.s) babasına saygısızlık ettiği için bedeninin çürüdüğü doğru mudur?

Kısa Cevap

Hz. Yusuf’un (a.s) babası Hz Yakup’a (a.s) saygısı hakkında yer alan âyetlere bakıldığında onun attan geç inmesi nedeniyle babasına saygısızlık ettiğine dair bir bilgi görülmemektedir. Bu hususta aktarılan iki rivayet vardır ve her ikisi de senetleri zayıf olduğundan güvenilir sayılmamaktadır. Müfessirler de böyle bir şeyi kabul etmemişlerdir. Bu nedenle Hz. Yusuf’un (a.s) bedeninin çürümesi (yok olması) hiçbir rivayette zikredilmemiş ve kabul edilmemiştir. Böyle bir saygısızlığın gerçekleşmiş olduğunu farz etsek bile bu fiil günah sayılmaz, sadece terk-i evla sayılır. Çünkü tüm peygamberler masumdurlar. Ayrıca insanların bedeninin çürümesi tabii bir olgudur ve bunun günahla bir ilişkisi yoktur. Elbette bedenin yok olmaması bir fazilettir ve Hz. Yusuf (a.s) Allah’ın velilerinden olduğundan dolayı bedeninin çürümediği ihtimalini veriyoruz.

Ayrıntılı Cevap

İlk önce Hz. Yusuf’un (a.s), babasının karşısında attan inmediği konusunun doğru olup olmadığına, ardından bu işin saygısızlık olup olmadığına bakmak gerekir. Daha sonra bu soruya cevap verilebilir. Yusuf Sûresindeki tüm âyetler, Hz. Yusuf’un (a.s) ilmine, bilgisine, sabrına, tahammülüne ve masumiyetine tanıklık etmektedir. Kur’an onun serüvenini paklık örneği, iffet ve masumiyet sembolü olarak aktarmaktadır. Buna rağmen babası ve annesi Mısır’a girdiğinde Hz. Yusuf’un (a.s) onları gördüğünde attan inmediğini ve bu sebeple nübüvvet nurunun onun neslinden ayrıldığını belirten iki rivayet aktarılmıştır.[1] Evvela bu iki rivayetin senetleri güvenilir değildir. Zira bu rivayetler mürsel ve merfudur.[2] Diraye ve hadis ilminde bu tür özellikler taşıyan rivayetlerin bir desteği olmaması durumunda kendi başlarına kabul edilemeyeceği ve onlarla amel edilemeyeceği ispatlanmıştır. Burada da bir desteğin olmadığı gibi, aksi doğrultuda hususlar bile mevcuttur. Bu nedenle müfessirler bu rivayetlerin Hz. Yusuf’un (a.s) ilahi buyruklara itaatini ve babasına tam bir saygı gösterdiğini ifade eden ayetlerle çeliştiğini söylemektedirler. Nitekim Kur’an-ı Kerim şöyle buyurmaktadır:

(Mısır’a gidip) Yusuf’un huzuruna girdiklerinde; Yusuf ana babasını bağrına bastı ve “Allah’ın iradesi ile güven içinde Mısır’a girin” dedi.[3]

Buna ek olarak, bu âyet-i kerimedeki cümlelerden Hz. Yusuf’un (a.s) şehrin dışına çıkarak babası ve yanındakileri karşıladığı, çadırda konaklayıp onların gelmesini beklediği, babası ve yanındakiler geldiği esnada Hz. Yusuf’un (a.s) onlara özel bir sevgi gösterdiği, karşılama töreninin ardından babası ve yanındakilerden Mısıra girmelerini ve oraya yerleşmelerini istediği anlaşılmaktadır.[4] Söz konusu iki rivayeti doğru kabul etsek bile baba karşısında attan geç inmek günah ve ismet karşıtı haram bir işe bulaşmak addedilmez. Böyle bir şey Hz. Yusuf’un (a.s) bedeninin çürümesine neden olamaz. Burada sadece terk-i evla yapılmış sayılır ve bu, masumiyet ile bir çelişki arz etmez. Hz. Yusuf’un (a.s) neslinde bir peygamberin bulunmayışı kesin ve ispatlanmış bir husus değildir. Eğer böyle olsa dahi bu Allah’ın bildiği bir hikmet ve maslahat üzeredir. Muhtemelen yapılmış bir terk-i evla için değildir. Bundan dolayı Hz Yusuf.‘un (a.s) babasına saygısızlık yaptığı doğru değildir. Hz. Yusuf’un (a.s), babası Hz. Yakup’a (a.s) saygısızlık yaptığına dair elde doğru bir senet bulunmaması ve Kur’an âyetlerinin de bunun aksine bilgiler vermesine binaen, Hz. Yusuf’un (a.s) bedeninin çürümesiyle ilgili birkaç noktayı açıklamak gerekir:

a) İnsan bedeni deri, kan ve kemikten oluşur ve bunların tümü yok olacak türdendir. Bu nedenle esasen insanların bedeninin toprak altında çürümesi gerekir ve bu husus ilahi azabın bir göstergesi sayılamaz.

b) Âyet ve rivayetlerde babaya saygısızlık etmek ile bedenin çürümesi arasında bir ilişki olduğu görülmemiştir.

c) Bu hususta (babaya saygısızlık ettiği için Hz. Yusuf’un (a.s) bedeninin çürümesi) hadis kaynaklarında hiçbir muteber rivayet bulunmamaktadır.

d) Kuşkusuz insan bedeninin çürümemesi bir üstünlüktür ve bu bazı Allah velilerini kapsar. Hz. Yusuf (a.s) Allah’ın velilerinden olması nedeniyle onun bedenin çürümeme ihtimali mevcuttur.

–—


[1]     Kuleynî, Kâfi, c. 2, s. 311, İslamiye yayınları, Tahran, 2. baskı, h.ş. 1362, Saduk, İlelu’ş-Şerayi, c. 1, s. 55, Daverî yayınları, Kum, 1. baskı.

[2]     Merfu’, senet zincirinin ortasında veya sonunda bir veya birden çok şahsın düşmüş olduğu ve sonda masuma isnat edilen hadise denir. Mürsel, nakledicisinin hadisi Hz. Peygamber (s.a.a) veya imamdan duymadığı ve bir sahabeyi vasıta karar kılmaksızın naklettiği hadise denir. (Mudir Şaneçî, Kâzım, İlmu’l-Hadis, s. 179 ve 187, Defter-i İntişarat-ı İslami, 16. baskı, h.ş. 1381)

[3]     Yusuf, 99. âyet.

[4]     Tabatabâî, Muhammed Hüseyin, Tefsir-i el-Mizan, Musevi Hemedanî, Seyyid Muhammed Bâkır, c. 11, s. 336, Defter-i İntişarat-ı İslami-i Camiayı Muderrisin-i Havza-ı İlmiyeyi Kum, h.ş. 1374; Mekarim Şirazî, Nâsır, Tefsir-i Numûne, c. 10, s. 79, Daru’l-Kutubu’l-İslamiye, Tahran, 1. baskı, h.ş. 1374.