Ey Hişam, Allah halka iki hüccet tayin etmiştir; zâhir hüccet ve bâtın hüccet. Zâhir hüccet Peygamberler ve İmamlardır, bâtın hüccet ise akıldır. Kâfî, C. 1, s. 16. İmam Cafer-i Sadık (a.s)

İbn Meysem Bahranî

İbn Meysem Bahranî

Soru

İbn Meysem Bahranî’nin kişiliği ve yaşamı hakkında bilgi verebilir misiniz?

Kısa Cevap

H.k. 697-699’da vefat eden ve İbn Meysem diye meşhur olan Kemaleddin Meysem bin Ali bin Meysem Bahranî, 7. yüzyılın başlarında Bahreyn’de dünyaya gelmiştir. İlim ve fakihliğin beşiğinde, köklü ve meşhur bir ailede yetişmiştir.

İlim tahsiline kendi ülkesinde başladı. Sonra daha yüksek tahsil için Bağdat’a gitti. İbn Meysem orada Ebu’s-Saadat Es’ad b. Abdulkahir b. Es’ad İsfahanî, Ali b. Süleyman Bahranî ve daha başka âlimlerden ders almıştır. Sonra ülkesi Bahreyn’e geri döndü ve ilim hayatının bir kısmını inzivaya çekilerek geçirdi. Ama Irak âlimleri, onun Irak’a dönmesi ve ilim öğrenmek isteyenlerin ondan faydalanması için ısrar edince tekrar Irak’a döndü ve ilim havzalarına ışık saçmaya başladı. Bu dönem (Irak’ta olduğu dönem) İbn Meysem’in yaşamının en önemli dönemi olup en değerli ilmi eserlerini bu dönemde yazmıştır.

O, ömrünün sonuna doğru yeniden Bahreyn’e döndü ve h.k. 697-699 yılları arasında vefat etti. Orada da toprağa verildi.

Ayrıntılı Cevap

İbn Meysem, uzlete çekilen ve dünya şöhretinden uzak durarak manevî ve ilmi makamlar kazanma peşinde olan âlimler sınıfındadır. O, kitap yazmakla, teşeyyü ve Ehl-i Beyt’in (a.s) öğretilerinin temellerini sağlamlaştırmak için seçkin öğrenciler yetiştirmekle meşguldü.[1]

Kemaleddin Meysem b. Ali b. Meysem Bahranî, takvalı, dünya malından yoksun ama ilim, ahlâk, maneviyat ve irfan bakımından zengin bir âlimdi. Bu yöntem (inzivaya çekilme) genelde birçok âlimin yaptığı iş olmasa da ve Irak âlimleri onu bu konuda eleştirmiş olsalar da, o bu şekilde ilim ve maneviyatını çoğaltıyor, manevî mertebeleri katediyordu. İlahi inayetler ve seyr-u sülukun yardımıyla başta Şerh-i Nehcü’l-Belağa, Kavaidu’l-Meram, en-Necat olmak üzere birçok kıymetli eser yazmış ve Şia âlemine bu ilmî ve manevî sermayeleri bırakmıştır.

İbn Meysem’in kişiliğini çeşitli yönlerden ele almak mümkündür. Müslüman düşünür ve yazarların çoğu onun fıkıh, kelam, felsefe, hadis ve edebiyat gibi İslami ilimlerin çeşitli alanlarında uzman ve kendine özgü bir üslubunun olduğuna itiraf etmişlerdir. İbn Meysem ilim, ahlâk ve irfanda yazdığı eserlerle İslâm dünyasında özellikle Irak ve Bahreyn’de önemli etkiler bırakmıştır.

Nehcü’l-Belağa’ya yazdığı tefsir, onun derin müfessirliğine en büyük delildir. İtikadî, irfanî, ilmî ve tarihî bir tefsir olan bu tefsir kendi alanında eşsiz bir eserdir. Bu özellikler, onu Nehcü’l-Belağa’ya yazılan diğer tefsirlerden ve şerhlerden daha ayrıcalıklı hale getirmiştir. O, kelam, felsefe, irfan vs. ilimlere dayanarak yazdığı bu tefsiriyle bu ilimlere olan derin bilgisini de ortaya koymuştur. Tevhit ve ilahi sıfatlar için getirdiği geniş kelamî ve felsefi deliller bu iddiayı ispatlamaktadır. Özellikle birinci hutbedeki Hz. Âdem’in (a.s), göklerin, yerin, yıldızların yaratılışı hakkındaki görüşleri onun hicri 7. asırdaki ilimlerde ve astronomide ne kadar derin olduğunu göstermektedir.

Kelamcılığı ve filozofluğu bu rabbani âlimin dikkat çeken en önemli özelliğidir. O, bütün şartları taşıyan bir fakih olmasının yanı sıra Şia bir filozof ve kelamcı olarak da teşeyyünün akide ve kelam temellerini, özellikle imameti açıklamak için büyük çaba sarf etmiştir. Kavaidu’l-Meram fi İlmi’l-Kelam, en-Necatu fi’l-Kıyame fi Tahkiki Emri’l-İmamet, Şerh-i Hadis-i Menzilet, Şerh ve Tefsir-i Nehcü’l-Belağa vs. birçok kıymetli eseri, Şia’nın ilim ve kültürüne bıraktığı ihlâslı çalışmalarındandır.

İrfan ve ahlak, İbn Meysem’in bir başka özelliğidir. Tevhit, Allah’ın mukaddes zat ve sıfatı hakkındaki görüşleri onun irfandaki makamını gösterir. Sade yaşamı ve inzivaya çekilmesi İbn Meysem’in irfanî yönüne bir başka delildir. Onun biyografisini yazanlar, hakkında yeterli bilgi olmadığını söylemekteler. Bunun nedeni belki de inzivaya çekilmesinden dolayıdır. Bu yüzden biyografi yazanlar fazla bilgiye sahip değillerdir.

Onun bu inzivası hem manevî seyr-u süluka zaman ayırmasına hem de önemli ve değerli eserler yazarak On iki imam Şiasının ilmi temellerini sağlamlaştırmasına ve teşeyyü âleminin geçmişiyle iftihar etmesine neden olmuştur.[2]

İbn Meysem, Sünnî ve Şia herkesin faydalandığı kitaplar ve risaleler yazan bir âlimdir. Birçok âlim ve düşünür onun eserlerinden faydalanmıştır. Özellikle Şerh-i Nehcü’l-Belağa ve Kavaidu’l-Meram gibi eserleri ilim havzalarında ders kitabı olarak okutulmuştur. Şia’nın büyük fakihi şehit-i Sani şöyle yazmaktadır: “Kerek-i Nuh’a gittiğimde Merhum Seyyid Hasan bin es-Seyyid Cafer’in yanında öğrenci iken ve ondan çeşitli ilimleri öğrendiğimde İbn Meysem Bahranî’nin Kavaidu’l-Meram kitabını da bana okutuyordu.”[3]

–—


[1]     Bkz. Bir gurup araştırmacı, Name-i Danişveran, c. 3, s. 284, Daru’l-Fikr, Kum.

[2]     İbn Meysem Bahranî’nin ilmi yönü hakkında daha fazla bilgi için bkz. Bahranî, Yusuf, Keşkül (es-Selafetü’l-Behiyye) ; Biladî, Ali, Envaru’l-Bedreyn; Şuşterî, Kadı Nurullah, Mecalisu’l-Müminin; Âmulî, Seyyid Haydar, Camiu’l-Esrar ve Menbeu’l-Envar; Nime, Abdullah, Felasefetü’ş-Şia Hayatuhum Arauhum; Devanî, Ali, Mefahiru’l-İslâm; Efendi, Abdullah, Riyazi’l-Ulema ve Hiyazu’l-Fuzela…

[3]     Zeynuddin el-Âmulî, Ali b. Muhammed b. el-Hasan (Şehit-i Sani), ed-Durru’l-Mansur, c. 2, s. 159, Kitaphane-i Ayetullah Maraşi Necefi, Kum.