Doğruluk emanettir, yalan ise hıyanet. Gurer’ul Hikem, 1116 İmam Ali (a.s)

Ehl-i Sünnet Kitaplarında On İki Halife Hadisleri ve On İki İmam İnancı

Ehl-i Sünnet Kitaplarında On İki Halife Hadisleri ve On İki İmam İnancı

Ehli Beyt Öğretisi 4

Ehl-i Sünnet kaynaklarında on iki imam, halife ve emirden söz eden bir çok hadis yer almaktadır. Bu hadislerin anlamını incelemeden önce bizzat hadislerin lafızlarını nakletmek istiyoruz:

1- Buhari, Cabir bin Semere’den şöyle rivayet etmektedir: “Resulullah (s.a.a)’ın şöyle buyurduğunu duydum: “Emirler on iki kişidir.” Sonra bir kelime dedi, ama ben duymadım. Babam şöyle dedi: “Şüphesiz Resulullah orada şöyle buyurdu: “Hepsi de Kureyş’tendir.”[1]

2- Müslim’in rivayetlerinde de şu ibareler yer almıştır:

“Şüphesiz ki bu iş on iki halife gelip geçmeden sona ermez.”

“İnsanların işi, velileri on iki kişiye tamamlanıncaya kadar böylece devam eder.”

“Halife on ikiye tamamlanıncaya kadar İslam güçlü kalır.”

“Halife on ikiye tamamlanıncaya kadar da bu din güçlü ve yüce kalır.”

“Kıyamet kopana veya üzerinize on iki halife gelene dek de bu din ayakta kalacaktır.”[2]

3- Ahmed b. Hanbel’in otuz dört yolla Cabir b. Semure’den naklettiği rivayette ise şu tabir yer almıştır:

“Bu ümmetin on iki halifesi olacaktır.”[3] 

4- Hakim’in Müstedrek’deki ibaresi ise şöyledir:

“Bu ümmetin işleri on iki halife gelinceye kadar iyilik ile geçecektir.”

“Bu ümmetin işleri… sürekli üstün olacaktır.” [4]

5- Zikredilen bütün hadislerde de “Hepsi Kureyş’tendir” ibaresi rivayetin sonunda yer almıştır. 

6- Ahmed, Mesruk’tan şöyle rivayet etmiştir:

“İbn-i Mes’ud’un yanında oturmuştum ve o bizlere Kur’an okuyordu. Bu arada dinleyenlerden biri kendisine şu soruyu yöneltti: “Ey Abdurrahman, acaba Allah’ın resulüne bu ümmete kaç halifenin hüküm edeceğini hiç sordun mu?”

Abdullah b. Mes’ud şöyle cevap verdi:

“Irak’a geldiğim günden beri hiç kimse bana bu soruyu sormadı.” Daha sonra şöyle dedi: “Evet bu soruyu Allah’ın Resulüne sordum ve o şöyle cevap verdi. İsrail oğullarının önderleri sayısınca on iki kişi bu ümmete hüküm edecektir.[5]

Bu hadislerde imamların ve önderlerin nişaneleri, sıfatları ve sayıları açıkça belirtilmiştir. Ama hiçbirinde isimleri beyan edilmemiştir. Ancak İslam’ın onlar vasıtasıyla güçleneceği, ayakta duracağı, iyilik bulacağı ve hepsinin Kureyş’ten olacağı ve sayılarının da on iki olacağı belirtilmiştir ve bu görüş sadece İmamiye Şiasının inandığı on iki imama uymaktadır.

Özellikle Sekaleyn, Sefine, Eman ve on iki imamın isminin de zikredildiği diğer bazı hadisler bizlere Peygamber’in maksadını anlamak ve sözünün mıstaklarını algılamak hususunda büyük ölçüde yardımcı olmaktadır. Bu konuda Üstat Muhammed Taki Hekimi’nin güzel bir açıklaması vardır. Üstat şöyle diyor:

“Bu rivayetlerden başlıca şunları anlamaktayız:

1- Emir ve halifeler sadece 12 kişidir, fazla değildir.

2- Bu emirler nasla ile tayin edilmektedir. Zira bunların İsrail oğullarının önderlerine benzetilmesi de bunu gerektirmektedir. “And olsun ki Allah İsrail oğullarından söz almıştı (kefil olarak) içlerinden on iki tane de başkan göndermişti.”[6] Ayetinin açıkça ifade ettiği gibi.

3- Bu hadisler İslam baki kaldığı müddetçe kıyamete kadar on iki halifenin de baki kalacağını ortaya koymaktadır.

Bu bilgiler ışığında söz konusu hadisler, İmamların sayısı ve şahsiyetleri hususunda sadece İmamiye Şiasının temel inançlarıyla uyum içindedir.

Elbette bütün bunlar, imam ve halifeden maksadın, insanların manevi, fikri, toplumsal vb. alanlardaki geniş anlamda önderliğini üstlenen gerçekten bu makama layık bir imam ve halife olduğu takdirde geçerlidir. Ama imamet sadece bir devlet adamı haddine düşürülürse ve imamın fonksiyonunun sadece hakimiyeti eline geçirmesi olarak algılanırsa bu hadisteki ifade edilen gerçeği anlamak mümkün olmaz.

Zira şer’i olan bir halife ister zahirde bir hakimiyet kursun veya kurmasın hüküm ve idarecilik hakkını ve halkı hakka doğru kılavuzluk etmek için gerekli olan vehbi ilimleri Allah’tan alır. Bu ise zahiri sulta ve hakimiyetin başkalarının elinde olmasıyla da asla çelişmemektedir. Ayrıca eğer hadisleri bu şekilde yorumlamazsak Kureyş’ten olan zahiri sultayı eline geçirmiş halifelerin çokluğu da asla açıklanamaz. Çünkü Kureyş sultanları bu sayının birkaç katını bulmuştur. İlginç olan bir husus da şu ki bu rivayetler daha Şia imamlarının on ikiye tamamlanmadığı bir dönemde Ehl-i Sünnet’in rivayet kaynaklarında yer almıştır. Dolayısıyla da bu hadislerin bazıları tarafından nesnel bir olayı yorumlamak için uydurulduğunu söylemek de mümkün değildir.[7]

 

 

 


[1]– – Buhari- Kitab’ul-Ahkam- Bab’ul-İstihlaf 1/109

[2]– – Müslim 6/23

[3]– – Müsned-i Ahmed b. Hanbel, 5/86-108

[4]– – Müstedrek’us-Sahiheyn 3/317

[5]– – Müsned-i Ahmed 1/398-406

[6]– – Maide/12

[7]el-Usul’ul-Amme lil Fikh’il-Mukarin/178-180