Çağın En Büyük Tefsiri El-Mîzan Fî Tefsîr’il-Kur’an

Vahdettin İNCE El-Mîzan gibi çok yönlü bir tefsirin tanıtımını kısa bir yazıya sığdırmak zor bir iştir. Bu zorluk, müellifinin onca emek vererek vücuda getirdiği bu eserin, aslında başlı başına bir araştırma konusu olabilecek çapta olmasından kaynaklanıyor. Bir el-Mîzan tanıtımı; müellifin tefsir metodunu, delilleri kullanma ve delillerden sonuçlar çıkarma yöntemini, materyali...

Kan Renginde Bir Bahar

  Pencereden baktığımda dışarıda ağaçların üzerine yağmış dün geceki karın, ağaçları bir gelin gibi süslediğini görüyorum. Bembeyaz giysiler giymiş, en usta ressamları bile kıskandıracak bir manzaraydı bu. Saatlerce oturup bu manzarayı seyretmek istiyorum. Soğuk bir kış günü, sadece bacalardan tüten dumanlar etrafımda insanların var olduğunu anımsatıyordu bana. Gökyüzü kuşlardan ve güneşten yoksundu. Sanki surat...

İntizar (Bekleyiş)

"Andolsun, biz, Zikir'den sonra Zebur'da da yazdık ki 'Hiç şüphesiz yeryüzüne sâlih kullarım varisçi olacaktır." (Enbiya, 105) "Bizim, şanına ulaşamadığımız bir insanı müjdeler belki işin ehli ve zuhuruna ortam hazırlar zamanın geçişi." (Niche) Derin bir sözcük, daha derin bir manadır İNTİZAR. Coşku veren bir inanış ve inanışta bir coşkudur İNTİZAR. Müjdeye umut ve...

Biset-Varlık-Nergis

Bİ'SET (1)   Nûr dağı bir gece, nûra büründü Ufukta yüce bir melek göründü Rûh-ul Emîn "Oku" emriyle indi Artık ilim, artık hikmet vaktidir   Geldi maveradan mukaddes nida Örtüye bürünmüş, Emîn-i Hüdâ! Durma kalk ayağa, kalk ey Mustafâ Artık halkı Hakk'a, davet vaktidir   İnsanlar susamış insanlığına Adaletin hatta bir anlığına Bir gece fazîlet mihmanlığına Ey rahmet madeni, imdât vaktidir   Zayıflar, köleler, zulümden sızlar Topraklar...

Buluş

Bismillahirrahmanirrahim             BULUŞ Otuz üç yaş, on iki yıl sonra bu şehir Bu ışıklar, bu kalp, bu hâin gece İçinde hep aynı şarkı söylenir İçimde hep aynı garip bilmece Otuz üç yaş, on iki yıl sonra bu şehir Bu ışıklar, bu kalp, bu hâin gece   Sanki ilk gençliğim dallarda gülen Ve beni çağıran o müşfik sesin Kalbime bir ışık...

Aşkın Sırrı

KADİR AKARAS Bir ev duruyor karşımda, kapısız Bir ev duruyor karşımda, çatısız Bir ev ki penceresi yok, kapısı kapalı Bir ev ki şatafat yok görünüşünde Adı ev ama, hiç de benzemiyor tanıdık evlere Adı ev ama, kimse oturmuyor içinde Bir ev ki milyonlar misafiri var Bir ev ki kapalı kapısı açık, her zaman Açık ama, giren pek az...

Şehriyar

HASAN FERHENGÎ İnsanın bazen özel hâlleri olur. Çocuklukta serçeyi sevmesi, gençlikte aşık olması, olgunlukta bağışlayıcı ve yaşlılıkta kırılgan olması gibi... Bu duygular, kimi zaman insanın hayatında dönüm noktası olur. Aşık olmak bazen büyütür insanı, derya eder, dalgalandırır... Üstadım! Senin hayat hikâyeni anlatmak istiyorum. Her ne kadar sen hiç söylemedin. Aslında aşkınla ilgili düşüncelerini...

Mevlâna Celâleddin-i Rûmî

DERYA BELDE Bugün AHMED benim, Ama dünkü Ahmed değil. Bugün Anka benim, Ama yemle beslenen kuşcağız değil. Ene’l-Hak kadehiyle bir yudum içen, sızdı Hak şarabından; Şişelerle, küplerle içtim ben, sızmadım. Ben sultanların aradığı sultan, ben hacetler kıblesiyim. Gönül kıblesiyim ben. Ben cuma mescidi değilim, insanlık mescidiyim ben. Ben saf aynayım, sırrım dökülmemiş, paslanmamışım. Ben kin dolu bir gönül değilim, Tûr-i...

Seyr-i Süreyya Destanı

           1 Bir azimet destanıdır öykümüz Cennet bahçelerinde başlayan Gurbetlere bir yakınmadır sürgünümüz Demir asa, demir çarık Yeryüzünden sonsuzluğa Bitmeyen yolculuk İnsanın serüvenidir Hâbil'le başlamıştır türkümüz Nuh ile Cudî dağında Uzun soluklu bir uzun hava Yakub'un gözyaşlarıyla Nil'in kuruyan yataklarıyla Bitmez tükenmez deva Ve Yusuf'la başlar Kehkeşân Saraylara İlk ziyâretimiz Züleyhâ'nın katran kokulu saçlarında Zincire vurulur sözlerimiz İlk hapsimiz, ilk mektebimizdir               2 Çölden fışkıran su Hâcer'in mahrem türküsüdür Mahramalar yatağıdır İsmâil Ilgıt...

Acem Şairi Şehriyar

HASAN FERHENGÎ Asıl adı Süreyya olmasına rağmen Peri derdi, Muhammed Hüseyin ona. Peri isminin daha hoş olduğuna inanıyordu. Süreyya da hoşlanıyordu bundan. Muhammed Hüseyin fakülte bahçesinde gezinirken karşılaştı Süreyya ile. Süreyya; "İsmim Peri değil." deyip gülümsedi. Bunu öyle bir edayla söyledi ki Peri olmaya razı olduğunu gösteriyordu. Muhammed Hüseyin, oracıkta bir bankın...

Mim Şehri

Uzanmışta yatıyor, bir küçücük selvi Tazecik minik kalbi kan sızıyor belli Sıkılı bir yumruk, bir şey saklıyor belki Avucunda bir taş, "Mehdi" neferi bil ki   On ikiydi yaşı, bir küçücük çocuktu Ölüm ile her gün saklambaç oynuyordu O hep böylesine gidecek sanıyordu "Kaim" beyaz atında gelecektir diyordu   İstemezdi ölümü Mehdi'yi görmeden Görüp nur cemalin, yüzlerinden öpmeden Ölüm bu! Taze...

Sahilde Bir Çakıl Taşı…

S. SECCAD KARAKUŞ   Çeşitli kitap veya dergilerde İslâm dini hakkında görüş bildiren, bu arada İslâm'dan övgüyle bahseden Hıristiyan düşünür ve yazarlara rastlamışsınızdır, muhakkak. Bu yüzden bu gibi yazılar bizleri şaşırtmamaktadır. Ancak bu tür yazılar çeşitli açılardan kaleme alınmış olduğundan, bazen Müslüman halk için ilginç ve ilgi çekici olabiliyor. Bu arada Arap...

Yâ Fâtıma

Musa AYDIN           Fâtıma, yâ Fâtıma, ruhumuz yâ Fâtıma Cânımız cânânımız, onurumuz dâima   Bir güneştin, Mekke ufkunda doğdun Fâtıma Nurun ile zulmeti, zulmü boğdun Fâtıma   Ey nübüvvet bağının, aşk ıtırlı şahgülü Aşığız biz ıtrına, ey Resul'ün Betûl'ü   Ey rızâsı Allah'ın rızâsı ey Fâtıma Sevgisi Hak İslâm'ın esâsı ey Fâtıma   Ey Allah'ın haremi, habibesi Fâtıma "Babasının annesi", nâibesi Fâtıma   Ey nübüvvet...

Kaside-yi Fatıma

    Ey Hacerân!.. Es-selâm!.. Bir hikâyet edeyim Sırr-ı "Nefsin Vahide", pür vikâyet edeyim   Dediler Âdem'dir bu, topraktan yaratılmış İlm-i ledun babında, ism ile donatılmış   Sormazmısın ya Havva, hangi cevher nurudur?! Âb-ı Kevser havzında, Fâtıma zuhurudur   Ne topraktan, ne etten, hilkati Vahidetten Haberini sudan sor, söyler kadr-ü kıymetten   Görmez misin ey nalan, fuzulide zâre su Fatıma'dır çün sebeb, cümle derde...

Kitap ve Sünnet Işığında İslam’da Bedâ

Allame Murtaza Askerî     "Bedâ"nın  Lügat ve Akidevî Anlamı "Bedâ"nın Lügat Manası Lügatta bedâ  kelimesinin  iki  anlamı vardır: A) "Tamamen belli olmak" B) "Kararın değişmesi, yeni bir karar almak" İslam Akâid Ulemasına Göre "Bedâ" İslam akaid alimleri "Bedâ" kelimesini şu anlamda kullanırlar:  Kullardan saklı olanın, Allah Tealâ indinde tamamen belli ve aşikâr oluşu. Kimi de, "bedâ kelimesini "Allah...

Mâsum İmam’ın Gerekliliği

Ayetullah Muhammed İmami Kaşanî Şiisiyle, Sünnisiyle İslam ümmeti genel olarak, Hz. Mehdi konusunda görüşbirliği içerisindedir. Her iki grubun uleması da onu, Resulullah’ın soyundan ve Hz. Fatıma selamullahi aleyha’nın neslinden olduğunu kabul etmektedirler. Muteber kitaplarda bu bağlamda muvassak ve mütevatir birçok hadis ve rivayet naklolunmuştur. Kur’an-ı Kerim, diğer semavi kitaplarda olduğu...

Ehl-i Sünnet’te Mehdilik İnancı

Mehdi Fakih İmani Hz. Resul-i Ekrem sallâ’llâhu aleyhi ve alih buyuruyor ki: “Kim Mehdi’yi yalanlarsa, şüphesiz kafir olmuştur.” Yine buyuruyor ki: “Kim Mehdi’nin zuhur edeceğini inkar ederse, şüphesiz ki (Allah tarafından) Muhammed’e nazil olanı inkar etmiştir.” Beklenen Mehdi (a.s) ve İslam’da Ondan Sözeden İlk Kişi Hadis, Tarih, Akaid ve Tefsir alanlarında yazılan gerek Şii, gerekse...

İslâm Açısından İslâm’ın ve Kur’ân’ın Kapsayıcılığına Kısa Bir Bakış

RIDVAN M. ALTUN   Şimdiye kadar insanlık tarihi hakkında yapılan birçok araştırmalarda ve arkeologların yaptığı birçok kazılarda beşerin, tarih boyunca yanlış da olsa muhakkak bir dine inandığı ortaya konmuştur. İnsanoğlu, dinin mahiyetini anlama yolunda birçok zahmetlere katlanıp onu çözüp öğrenmeye çalışmış, bazen hakikatin küçük bir cilvesine ulaşmış ve bazen de yanlış...

İslam ve Feminizim

  Bismihi Teala  Kadir Akaras Kadın konusu tarih boyunca tüm insanların gündeminde olduğu gibi, düşünürlerin ve siyasetçilerin de gündemini oldukça fazla işgal etmiştir. Konu, önemi itibariyle ister teorik alanda olsun, ister pratik hayatta olsun aşamalardan geçmiş ve hakkında görüşler ortaya atılmış, yazılar yazılmıştır. Günümüz dünyasına baktığımız zaman, geçmiş tarihten günümüze kadar süre gelen...

Resulullah ( s.a.a.):

"Ey insanlar, Allah'ın ayı bereket, rahmet ve mağfiret ile size doğru gelmekte; öyle bir ay ki Allah katında en üstün aydır. Onun günleri, en faziletli günler, geceleri, en faziletli geceler ve saatleri, en faziletli saatlerdir. Bu ayda siz, Allah'ın ziyafetine davet edilmiş ve Allah'ın değer verdiği kimselerden sayılmışsınız. Nefesleriniz...

Mucize ve Nedensellik Kanunu

Rahim Latifi, Ali Perimi   Özet Mucize olgusu, dinler tarihi boyunca, çeşitli açılardan bilim insanlarının zihinlerini meşgul etmiştir. Bu süreçte mucize konusunda, felsefenin varlık tanıma görüşü, büyük bir öneme sahiptir. Her malul, türdeş bir illet gerektirir, kaidesi akli ve felsefi bir kanundur, öte yandan “harikulade”lik mucizenin içeriği ve destekleyicisidir ki, zahiren kendi türdeşinden...